Meslek büyüğüm, sevgili Hakkı Devrim, Radikal'deki Cihannüma köşesinde beni de "milli" yapmış. Demiş ki, "Yüksel Aytuğ TRT 1'de başlayan dans yarışmasına folklor yarışması demiş. Buna katılmıyorum. Halk dansları bile demiyoruz, biz halk oyunları diyoruz. Oysa folklor bir bilim dalıdır, halkbilimi. Terminoloji tartışması çıkarmayalım." Bence çıkaralım ki, halk "kendi biliminin" doğrusunu öğrensin. Öncelikle belirtmeliyim ki, Hakkı Devrim gibi bir duayen tarafından "satır satır" takip edilmek, fena halde gururumu okşadı. Her ne kadar kendisiyle aynı sıklette değilsek de, Hakkı Ağabey ile daha önce de köşelerimizden "aşıklar atışıyor" tadında karşılıklı göz kırpışlarımız olmuştu. Bu nedenle, son İstanbul beyefendilerinden birini karşımda bulup da keyfini çıkaracağım yerde saygıda kusur etmek aklımın ucundan bile geçmez. Ama hatırlatmak isterim ki; Türk Dil Kurumu'nun son sözlüğünde "folklorcu" kelimesinin karşılığı olarak "Halk oyunlarını öğreten ya da oynayan kişi" yazıyor. Bir de eğer ben "folklorcu" dediğimde, yazımı okuyanların yüzde yüze yakın bölümü "halk oyunları oynayan kişiyi" kast ettiğimi anlıyorsa, tartışma bitmiş demektir. Dilimiz, kabul etsek de etmesek de "folklorcu" kelimesini sindirmiştir. Ayrıca, şu "biz" böyle diyoruz, "siz" şöyle diyorsunuz ayrımına hiç girmesek olmaz mı? Kötü niyetlilerin bu coğrafyayı en küçük parseline kadar birbirinden ayırmaya çalıştığı şu günlerde, bari temiz Türkçe konuşurken "beraber" olalım.
Bugünkü Tüm Yazıları
Bari dilimiz çatallaşmasın!
Yayın tarihi: 19 Nisan 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/04/19/gny/haber,2EC3E6FA1A7E4CC0B3E144111143A0B4.html
Tüm hakları saklıdır.