Benim aşk yaşayacağım erkek 'sahici' olmalı...
DENİZ AYYILDIZ - GÜNAYDIN
Boşanma döneminde adı pek çok kişiyle anılan Pınar Aylin hayatında kimsenin olmadığını söyledi. Geçen haftalarda, sekiz yıllık eşinden boşanan şarkıcı 'ikinci el erkek' tartışmalarından sonra şimdi de 'sahici erkek' dönemini başlatıyor..
İLİŞKİLİ HABERLER
Benim aşk yaşayacağım erkek 'sahici' olmalı...
Altı yaşında bir kızları bulunan Pınar Aylin-Mert Tokatlıoğlu çiftinin 8 yıllık evliliği geçen haftalarda sona erdi. Boşanma davası süresince konuyla ilgili konuşmamayı tercih eden Aylin "Maalesef bizim ülkemizde susmakla pek bir şey kazanamıyor insan. Tam tersine daha büyük yanlışları temizlemek zorunda kalıyorsunuz" diyor. Kendisi de bir dönem gazetecilik yapan Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu Pınar Aylin basına da ateş püskürdü: "Konuşmadım. Benim ağzımdan çıkmayan cümleler, benim ağzımdanmış gibi manşetlere taşındı!"
* Boşanma sonrası parti yapmak nereden aklınıza geldi?
Boşanma davasının bu kadar sürüncemede kalmasından, uzamasından dolayı, kız arkadaşlarımla 'bittiğinde bir toplanırız' diye konuşmuştuk daha önce. O gece de, o mekanın partisi varmış... Kalabalık bir grup halinde gittik biz mekana ve çıkışta da gazeteci arkadaşlarla karşılaştık. 'Bu bir kutlama mı?' diye sorduklarında da 'Evet öyle sayılır' dedim. Olay buradan çıktı.
* Boşanma davası sürerken "Bu iş bittiğinde kutlama yapacağım" demiştiniz ama...
Evet, daha önce öyle bir şey demiştim. Ama özel bir parti düzenlemiş değilim. Tamam, bu dava süreci maalesef uzadı. Hiç istemediğim bir şekilde gündeme gelmek zorunda kaldım. Ama artık boşandım ve bitti. Daha fazla bu konunun irdelenmesini ve her yerde kendimi bu haberlerle görmeyi istemiyorum.
* Boşanma sürecinde fazla konuşmadığınız için, doğal olarak merak edildi...
İşte, işin en fazla sıkıntı veren tarafı da bu. Konuşmadıkça, benim ağzımdan çıkmayan cümleler, benim ağzımdanmış gibi manşetlere taşındı. Aslında susmak çok önemli bir tavırdır. Hatta susmak, en güzel tavırdır. Ama maalesef bizim ülkemizde susmakla pek bir şey kazanamıyor insan. Tam tersine daha büyük yanlışları temizlemek zorunda kalıyorsunuz. Sanki ben hep konuşuyorum gibi gösteriliyor.
* Sustukça insanların sizi yanlış tanımasından korkmuyor musunuz?
Kendi özelimde mutlaka yıpranmışımdır. Şok üstüne şok yaşadım. Ama onun dışında, üslup çok önemlidir benim için... Haklısınız, çıkan haberlerle ilgili beni en çok üzen ve düşündüren buydu. 'Bunu okuyan insanlar beni nasıl zannedecekler?' diye üzülüyorum sadece. Ben de okuyucu olsam, "Ya bu kadının başka mevzusu yok mu?" diye tepki gösterirdim. Beni bu hale düşürmelerine çok sinirlendim.
MERT, ÇOCUĞUMUN BABASIDIR
* Mert Bey'in sizinle ilgili sarf ettiği birtakım kötü sözler çıktı basında. Sizce bir erkeğin, sekiz yıl evli kaldığı karısının arkasından, ne olursa olsun bu tarz konuşması doğru mu?
Beni ciddi şekilde yaralayan, şaşırtan şeylerle karşılaştım. Ama üstesinden geldim. Şu anda dönüp dönüp 'Bana bunu yapmıştı, bunu söylemişti' dersem, ayıp etmiş olurum. Bu ayıp bana ait olmasa da ben de bunu paylaşmış olurum. Bana yakışan şey; şu saatten sonra, 'çocuğumun babasıdır' deyip bu mevzuyu kapatmak.
* Bu süreçte psikolojik yardım aldınız mı?
Hayır, almadım. Ama dostlarımdan ve ailemden o kadar yardım aldım ki, o da psikolojik yardım sayılabilir. Özellikle annem büyük bir fedakarlık yaptı. İzmir'deki evini kapatıp yanıma taşındı. 1.5 yıl boyunca benimleydi. Eşim, dostum, ahbaplarım da bana destek oldular. Ve tabii en önemlisi kızım. Maya o güzel enerisiyle bana güç verdi ve o geçen yılki zor dönemleri atlattım.
* Anneniz hâlâ sizinle mi?
Yeni döndü İzmir'e. Biz bazı şeylerin üstesinden gelebiliyoruz. Ama çocukların yara almaması için bir şeyler yapmak lazım. Maya için pedagog yardımı aldım. Ne yaşarsak yaşayalım, çocuğa yansıtmamak gerekiyor.
KANGURU VE YAVRUSU GİBİYDİK
* Maya'nın velayeti sizde... Babasını hafta sonları görmeye devam ediyor mu?
Elbette... O konuyla ilgili kesinlikle bir problem yok. Sonuçta baştan beri, en kötü dönemlerde bile, her hafta sonu babasıyla görüşmesini istedim. Onu böyle bir şeyden mahrum bırakmak hiç hoş bir şey değil. Çünkü çocukların hem anne hem de baba sevgisine ihtiyaçları var. Babasıyla birlikte olacağı günlerde, ben Maya'yı kendi ellerimle hazırlayıp "Oh yaşasın hafta sonumuzu babişle geçireceğiz" diye gönderdim ve hâlâ da öyle gönderiyorum. Bundan sonra da böyle devam edecek.
* Kız çocukları genelde babaya düşkün olurlar... Sizde durum nasıl?
Maya bebeklikten beri biraz fazla anneci... Kızım iki yaşına gelene kadar mesleğime ara verdim. Kanguru ve yavrusu şeklinde yaşadık.
* Şu sıralar aşk var mı hayatınızda?
Benim aslında kafamı yukarı kaldırma zamanım geldi. İki senelik ayrılık süresince hep bir kaçış vardı bende. Bu iş daha yeni bitti. Hayatımda bir şeyler şekillenecekse bundan sonra olacak. Kızım ve benim için hakkımızda ne hayırlıysa, o olsun diye dua ediyorum.
BEN ÇOK DÜZGÜN BİR İNSANIM
* Bundan sonra birlikte olacağınız erkekte nelere dikkat edeceksiniz, hangi özellikleri arayacaksınız?
Bir kere sahici olsun ilk önce.... Yüreği güzel olsun ki bazı şeylere benim gibi bakabilsin. Hayata bakışımız ortak olsun. Aldığımız zevkler bir olsun. Ama en önemlisi ben çok düzgün bir insanım, benim gibi düzgün bir insan olsun.
* Bir de 'İkinci el erkek' lafınız var sizin. Büyük olay oldu... Bazı erkekler biraz alındı galiba bu lafa?
Bu bizim kız arkadaşlar arasındaki bir esprimizdi. Mantıken, 30'lu yaşlardaki kadınlar için 40'lı yaşlardaki erkekler uygun olur, demiştim. Ama o yaşlardaki erkeklerin çoğunun evli olduğunu düşünürsek, 'Ne yapacağız, artık ikinci elleri bekleyeceğiz' diye bir espri yaptım. Fakat olay espri olmaktan çıktı. Hâlâ çok gülüyorum bu olaya... Herkes o kadar dertliymiş ki, yedi tane köşe yazarı bu meseleyi ele aldı. Erkekler ayaklanmışlar, 'Bize Pınar Aylin araba muamelesi yaptı' diye... (kahkahalar) Boşanmalar o kadar çoğaldı ki, böyle bir kavram doğdu kendiliğinden bence. Anaç bir tip olduğum için, benden küçük biriyle birlikte olmak bana ters gelir. Asla evli bir erkekle de beraber olamam...
İLİŞKİLİ HABERLER
Benim aşk yaşayacağım erkek 'sahici' olmalı...
Yayın tarihi: 12 Nisan 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/04/12/gny/haber,CC84FE0A113E48C9B5FE48F5E85EB406.html
Tüm hakları saklıdır.