- Evlilik sizin için nedir?
- K.G: Birbirimizi tanıyalı 20 sene olmuş. Ne olacaksa o oluyor zaten hayatta. Onları bir anda yıkmak kolay. 20 senede yetişen bir ağacı elektrikli testere ile 20 saniyede kesip yok edebilirsiniz. Evli olmak da kolay bir şey değil, evliliği yürütmek de. Ben onu anladım New York'tan döndükten sonra. Belli bir süre sonra düzen değiştirmek çok zor. Hadi yarın öbür gün biriyle beraber olacaksın. Üç sene sonra o kadın da diyecek "Bana bir tane çocuk yap," diye ve yine aynı şeyler...
- Neden bütün bunları düşündünüz?
- K.G: Hayatım düşünmekle geçiyor zaten. Neyse, ondan sonra yeni, tanımadığın bir çevre. Eski eşinden olan çevrende sana karşı bir çekince. Bunları ben görüyorum arkadaşlarımda. Bunlar yanlış şeyler.
- Sonsuza kadar evli kalınmalıdır mı diyorsunuz?
- K.G: Kimse düzeninin bozulmasını istemez.
- P.G: Bizim aramızda sağlam bir bağ var. Tabii ki bazen dönemsel kırgınlıklar olabiliyor. Ama siz geçmişi hatırlayıp yüzeye çıkarabiliyorsunuz.
- K.G: Benim şu an hiçbir sorunum yok. Rahatım yani kafa olarak.
- P.G: Bazen diyorlar, "En büyük bağ çocuk, ev, sosyal çevre," diye. Halbuki bizim için bağ sevgi. Oradan devam etmek daha kolay. O zaman diğer şeyler çok önemsiz oluyor.
- K.G: Mesela bizim evliliğimizde bir şey vardır. Maddeye hayatta önem vermeyiz. Pınar benden daha fazla kazanıyor mesela.
- Eviniz çok güzel, çok zevkli renove edilmiş.
- P.G: Dört yıl uğraştık bu hale getirmeye.
- Ev kimin üzerine?
- K.G: Pınar'ın.
- P.G: Ev ikimizin evi. 2002'den sonra alınan mallar kanunen ortak. Kanunen ortak olursunuz ama öyle bir kavgalar olur ki, varlıklar ortadan kaybolur. Şirketler yok olur. Benim ailemde de oldu. Yorgan gitti kavga bitti. Nasılsa sonunda her şey çocuğa kalıyor.
Yayın tarihi: 5 Nisan 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/04/11/ct/haber,B49B43E24AC1475ABEE0AC4D345ABF85.html
Tüm hakları saklıdır.