kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 30 Mart 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Şu andaki işaretler, darbeye yönelik bir gerilimin derinleştiğini gösteriyor

23.03.2008
İLİŞKİLİ HABERLER
Şu andaki işaretler, darbeye yönelik bir gerilimin derinleştiğini gösteriyor
- "Velev ki darbe oldu Türkiye de..." diye bir soru sorsak ne olur?
- Bunu konuşmak bile hoşuma gitmiyor. Olasılığı bile bence gayrimeşru. Ama madem "Velev ki" diye söze girdik, devam edelim. Bu 'darbe'nin hazırlık süreci, anladığım kadarıyla çok karmaşık ve çetrefil yollarla döşeli taşlardan oluşuyor. Şu anki haliyle, yani Ergenekon'lar, AKP kapatma davaları, başörtüsü konusu ile ilgili tepkiler, tüm bunlar galiba darbenin alternatif bir modernleşme sürecine karşı gösterilen tepkinin büyütülme ve radikalleştirme eğilimine karşılık geliyor. Zaten radikalleşme de, olası bir darbenin en çok ihtiyaç duyduğu şey bugün; çünkü böylece darbenin hedef olarak gösterebileceği bir öteki, inşa edilmiş bulunacak. Böylece darbe, kendi meşruiyetini dikotomik biçimde, kendi kurgusal karşıtlıkları üzerine inşa edecek. Ancak Türkiye'deki alternatif modernleşmenin dinamikleri o kadar kuvvetli ki, bu dinamiğin ancak şiddetle bastırılabilirliği söz konusu ediliyor. Bu karşıtlıklar, iç savaşımsı, sindirme ve şiddete yönelik bazı yöntemlerle de ortaya konulabilir tabii. "Velev ki darbe olursa...", bu darbe muhtemelen daha radikal bazı arayışlara gebe olabilir. Ben böyle bir şeyin olabileceğine hiç inanmıyorum. Ama şu andaki işaretler bu gerilimi derinleştirmeye yönelik bir çabayı bize gösteriyor.

- Sizin ideal devlet anlayışınız kendi içinizde nasıl biçimleniyor ?
- Benim idealimde, ulaşılacak yerden ziyade, o yolun kendisi daha çok ağır basıyor. Zaten öteki türlüsüne kafam basmıyor. Benim kuracağım herhangi bir yapının, zaten yine bir otorite olacağını biliyorum. O da kendi karşıtlarını üretecek. Bu yüzden özneler, bireyler arasındaki 'ufuklar kaynaşması'nı sağlayabilmeyi daha çok önemsiyorum. Burada önemli olan, aramızdaki hikâyedir aslında: Ne tamamen "ben", ne de tamamen "öteki"dir.