Aşkın hammaddesi gerçekten seks midir?

Sanatçı Deniz Seki, altın yumurtlayan tavuk gibi yumurtlamış. Demiş ki: "Aşkın hammaddesi sekstir!" Ben de Deniz Seki gibi düşünenlere diyorum ki; "Aşk ve seks hakkında gerçekleri bilmek istiyorsanız, gidip iki farklı kitap alın!" Neden peki? Bence gerçek aşkın hammaddesinde 'paylaşım', seksin hammaddesinde ise 'talep' vardır. Bu yüzden de gerçek aşk, talep nedir bilmez. Oysa ki seks aşk gibi mi? Bence değil. Çünkü seksin hammaddesi sadece 'vermenin keyfini!' bilir. Geçici bir an için sahte davranır. Cinsel egoları besler.

AŞK EDEPLİ KIZ GİBİDİR
Yine unutmayın ki; gerçek aşk asla bir mecburiyet değildir. Seks ise bir mecburiyettir. Cinsel tutkunun, duygusal arzu karşısında 'akıl tutulması' yaşamasıdır. Gerçek aşkta insan birine bağlanırken içine kapanır. Oysaki biriyle yatarken elbiselerinizden daha fazlasını çıkarıp, dışa dönük olmanız gerekir. Bedeninizin arsızlığı karşısında, duygularınızın utangaçlığını yaşarsınız. Bu yüzden olsa gerek biriyle sevişirken hep karanlığın gölgesini tercih edersiniz. Ayrıca aşkın hammaddesinde duygu, seksin hammaddesinde ise fantezi vardır. Birine aşık olurken kendinizsinizdir. Ama biriyle sevişirken kendiniz değilsinizdir. Başka biri olduğunuzu hayal edersiniz. Çünkü seks 'en derin uyku!' durumunuzdur. Büsbütün ideal ve akıl dışıdır. Kısa bir zaman dilimidir. Bu yüzden de rüyalar gibi kısa sürelidir. Aşk, edepli bir kız gibiyken; seks, edepsiz bir oğlan gibidir. Gerçek aşk aniden gelir. Flaş ışıkları ve gazete manşetleri olmadan... Ama seks arzuyla gelir. Flaş ışıklarını yakar ve 'tak fişi, bitir bu işi!' manşetiyle gelir. Aşk, sürekli seksin afrodizyakı ve ana unsuru iken; seks, kısa süreli aşkların artçı şoklarıdır. Aşk, doğru insanı isterken; seks, şehvetli olduğunuz anda yanlış bir kişiyle de bu işi yapıyor olmaktır. Kıssadan hisse; aşk önce kafada başlar. Sonra kalbe yayılır ve yavaşça büyür fakat ölene kadardır. Ve verdiğinden daha azını ister. Seks ise önce cinsel arzuyla başlar. Sonra bacak arasına yayılır ve hızlıca büyür. Fakat ölene kadar değildir. Ve verdiğinden daha fazlasını ister.