Kayaktan sonra İtalyan makarnası

Avusturya'nın, İsviçre'nin kayak merkezlerine bayılırım. Oteller ve pistler küçük dağ kasabalarının çevresine yayılmıştır. Bütün oteller, en kötü kış koşullarında bile açık tutulan yollarla merkeze bağlanır. Konuklar, kayak yapma dışındaki zamanlarını kaldıkları otelin içinden çok, birbirinden cazip mağazaları, restoran ve kafeleri bulunan dağ kasabasında geçirirler. Bizde yaz turizmi de kış turizmi de konukların tesisten dışarı çıkmamaları üzerine planlanmıştır. Yazın bir tatil köyüne girersiniz, burada geçirdiğiniz süre içinde kent merkezini bile görmeden tekrar uçağa binip geri dönersiniz. Kış merkezlerimiz de dağ, köy ya da kasabaların yakınında olmadığı için, aracınızla uzun bir yolculuk yaparak ulaştığınız tatil merkezlerimizde, otelinizden çıkıp yakındaki bir başka otele gitmek için bile büyük zahmetleri göze almanız gerekir. En eski kayak merkezimiz Uludağ'da bile durum farklı değil. Oteller dışında ancak tek tük dükkânlar bulabilirsiniz burada. Sadece Sarıkamış farklı, ama orada da İsviçre'deki koşulları hayal bile edemezsiniz. Dolayısıyla tatil köyleri ve kayak otellerini sevmem. Her şeyden önce, başka seçenek olmadığı için son derece vasat yemeklere mahkûm edilmek hoşuma gitmez. Geçen hafta sonu bir arkadaş grubuyla Kartalkaya'da yeni açılan Golden Key Oteli'ne giderken aklımdan bunları geçiriyordum. Golden Key, Marmaris'te, Börtübek Koyu'nda bulunan aynı adlı butik otelin kışlık şubesi... Altı hafta önce açılmış. Ancak yeni tesislerde karşılaşılan aksaklıklar hissedilmiyor, her şey oturmuş. Köşemizi ilgilendiren yanı ise yemekleri. Burada, İstanbul'da bile kolay bulunamayacak düzeyde bir mutfak var. Bu da İtalyan şef Giancarlo Tanerico'nun başarısı. Şef, Milano'nun üst düzey restoranlarında çalıştıktan sonra, 1999 yılında Toskana'nın Lucca bölgesinde, 15. yüzyıldan kalma bir villada bölgenin ilk yemek okulunu kurup yönetmiş. Ülkesinin, özellikle Toskana'nın yemeklerini çok iyi biliyor; Italian American Channel yemek kanalında da program yapıyor.

YER ELMASI ÇORBASI
Golden Key'de konuklar açık mutfaktan yemeklerini seçebiliyor. Ben bir öğün burada yedim. Daha sonraki yemeklerimi alakart mönüden seçtim. Aslında alakart mönüde bulunan yemeklerin bir bölümü açık büfede de var. Alakart daha çok başka otellerde kalan ya da günübirlik gelen kayakçılar için düşünülmüş. Tüm makarna çeşitlerini şef bizzat kendisi yapıyor. Bu kalitede enli erişteyi Piacenza kentinde yemiştim. Bizde 'İtalyan makarnası' denince neredeyse çiğ bırakılmış halde servis ediliyor. Oysa iyi İtalyan makarnaları, kadife gibi yumuşak ve ince oluyor; ancak Türk makarnası gibi hamurlaşmıyor. Şef Giancarlo'nun makarnalarına doyamadım. Tek şikâyetim, patlıcan ve acı domates sosuyla sunulan ev yapımı taze 'maccheroni'nin fazla soslu oluşuydu. Bu, çok özel makarnanın kendi lezzetini örtüyordu. Daha sonraki yemeklerde makarnalarımın soslarını ayrı istedim, böylece İtalya'nın her yerinde bile kolay bulunamayacak nefasette hamur işlerinin keyfini çıkardım. Kuşkusuz şef Giancarlo'nun tek marifeti makarnalar değil. Rizottoları, raviolileri, cannellonileri de mükemmel. İçtiğim son derece hafif ve lezzetli yer elması çorbası olağanüstüydü. Kızarmış ev yapımı ekmek dilimi üzerinde karamelize soğan, roka ve keçi peynirinden oluşan, ılık servis edilen 'antipasti' üzerine şiir bile yazılabilirdi. Alakart restoranın bir de odun fırınında hazırlanan ince altlı pizzaları var. Onlar da İstanbul'da zor bulunacak nefasette. Golden Key'in ana yemekleri arasında Milano usulü dana incik, 'Osso Buco', Gorgonzola peyniri ve sote ıspanak ile servis edilen ızgara dana fileto, Roma usulü irmikli gnocchi ile sunulan fırında köy pilici gibi çok hoş spesiyaliteler dikkati çekiyor. Özellikle kayak yaparak enerji depolamak isteyenler için tatlılar da çok uygun. Şefin kendine özgü değişik tiramisusu, çok kaliteli çikolata kullanılarak hazırlanmış ılık çikolatalı keki, hafif mayhoş ve zengin aromalı karamelize turunç tartı ve her yerde rastlanamayacak düzeyde krem brülesini arkadaşlarınızla paylaştıktan sonra iyi bir espresso kahve ile Golden Key'in alakart ziyafetini noktalayabiliyorsunuz. Restoranın şarap kavındaki yerli ve yabancı şarap seçenekleri de zengin. Pazar günü akşamüstü otelden ayrılırken, bu çok hoş tasarlanmış butik otelin konforu, Kartalkaya'nın bol karlı düzgün pistleri bir yana, sadece şef Giancarlo'nun yemeklerini tekrar yemek için bile Golden Key'e gelebileceğimi düşünüyordum.