Pucci Plus'ın alt katındaki teras, kışın kış bahçesi olarak kullanılıyor.
Manzara güzel ama ya yemekler?
Gümüşsuyu'ndaki Pucci Plus'ın portakallı ördekten Ayaspaşa kebabına kadar uzanan mönüsü çok zengin ama yemekler özen istiyor. Mekânın içinde 'Sushi Banchi' adlı bir suşi restoran da var..
İLİŞKİLİ HABERLER
Manzara güzel ama ya yemekler?
İstanbul'un gözde semtlerinden Gümüşsuyu, yıllarca yeme içme dünyasını bünyesinden uzak tutmuştu. Almanya ve Japonya başkonsoloslukları, İstanbul Teknik Üniversitesi, askeri hastane, şık apartmanlar ve yeni yapılan iş hanlarında belli başlı firmaların büroları arasında gastronomi ortamı uzun süre kendine bir yer bulamadı. Derken Taksim, yeme içme mekânlarına dar gelmeye başladığında, bu mekânlar yavaş yavaş çevreye, bu arada da Gümüşsuyu'na doğru taştılar. Rus Lokantası, şnitzeli ile ünlü yılların Fischer Lokantası, sağlı sollu Çin lokantaları, Pizza Pidos derken yokuşun alt taraflarına doğru yeni yemek ortamları açıldı. Bunlar arasında en son hizmete giren Topaz adlı restoranı, birkaç hafta önce sizlere tanıtmıştım. Ondan biraz daha yukarıdaki Pucci Plus adlı restoran ise bölgenin eskilerinden; geçmişi 2001 yılına dek gidiyor. İlk zamanlarda adı sadece Pucci'ymiş. 2006 yılında yenilenmiş ve isminin arkasına 'Plus' sözcüğü eklenmiş. Gümüşsuyu'nun alt taraflarındaki binaların manzarası olağanüstü... Pucci Plus da bu manzaradan nasibini almış. Önden arkaya doğru uzun bir salonda yer alıyor Pucci Plus. Kapıdan girdiğinizde, ön taraf kafe olarak hizmet veriyor. Biraz ilerlediğinizde, solda bir bar, karşısında da küçük bar masa ve sandalyeleri var. Fazla geniş olmayan, uzun mekânın arka kısmı ise restoran ve manzarası olağanüstü... Pencerenin önüne dört masa sıkıştırılmış; burada yer bulabilmek bir ayrıcalık. Zira buraya oturduğunuzda Kuzguncuk'tan itibaren Boğaz ve Adalar'a kadar Marmara Denizi ayaklar altında...
SUŞİ RESTORANI DA VAR
İçeriden merdivenle bir alt kata iniliyor. Burada da yazın teras, kışınsa kış bahçesi olarak kullanılan 60 kişilik ikinci bir salon var ve üst kat kadar olmasa da manzaradan payını alıyor. Pucci Plus, bünyesinde 'Sushi Banchi' adlı bir suşi restoranını da barındırıyor. Müşteriler her iki konseptin mönüsünden seçim yapabiliyor; isteyen restoranın kendi mönüsünden tercih yapabileceği gibi, sadece suşi yiyip kalkabiliyor ya da restoran yemeklerine ek olarak suşi tabağı getirtebiliyor. Bu iki konseptin aşçıları da garsonları da farklı. Banchi'nin mönüsünde sadece suşi yok. Belli başlı Japon çorbaları, teriyaki, tempura çeşitleri, Japon eriştesi 'noodle'lar da var. Biz suşi ile fazla zaman kaybetmeden restoranın yemeklerine geçelim. Pucci Plus'un mönüsü, çeşitli mutfakların bir sentezi. Yoğurtlu pazı dolması, zeytinyağlı tabağı, zencefil soslu kuzu incik, burada Ayaspaşa kebabı olarak anılan, bildiğimiz çökertme kebabı gibi Türk mutfağından spesiyaliteler de etli veya tavuklu fajita, quesadilla gibi Meksika yemekleri de portakal soslu fırında ördek, Cafe de Paris soslu bonfile gibi Fransız mutfağından bazı seçmeler de mönüde yer alıyor. Bu kadarla da kalmıyor, geniş bir pizza listesi de var. İtalyan makarna çeşitleri de zengin. Restoranın öğle ve akşam yemekleri için yemek listeleri ve fiyatları farklı. Özellikle öğlen yemek fiyatlarının çok makul olması, hafta içinde öğle saatlerinde talebi artırıyor. İsteyenler sabah kahvaltısına da gelebiliyor.
ÇITIR ÇITIR PİZZA
Biz önce ortaya suşi nigiri çeşitlerinden oluşan bir tabak getirttik. Uzun zamandır Türkiye'de yaşayan Japon suşi ustasının nigiri'leri çok başarılı, fiyatları da diğer suşi restoranları ile kıyaslandığında çok uygundu. Restoranın mönüsünden de ortaya bir pizza söyledik. Pizza da ince hamurlu, çıtır çıtır, malzemesi bol ve lezzetliydi. Pizzadan da memnun kaldık. Mönünün her bölümünden bir yemek tatmaya çalıştığımız için hepimiz farklı şeyler söyledik. Örneğin penne arrabiata isteyen arkadaşımız mutlu oldu. Ayaspaşa kebabında da yemeğin sosu alttaki çöp patatesleri hamurlaştırmadan servis edilmişti ve o da başarılıydı. Rokfor ve ceviz soslu tortellini öteki yemeklerdeki başarıyı yakalayamamıştı. En başarısız yemek ise benim payıma düştü. Portakallı sos ile servis edilen ördek, sanki ızgarada pişirildikten sonra üzerine portakal suyu dökülerek servis edilmişti. Hem ördek son derece sertti hem de üzerindeki portakal suyu yemeği bal gibi tatlı hale getirmişti. Bu da yetmemiş gibi, yanında sunulan gratine patatesin içi yenmeyecek kadar çiğ kalmıştı. Allah'tan üstüne dondurmalı profiterol ikram edildi de bu yemeğimin başarısızlığını bir ölçüde unutturdu. Pucci Plus'ın kavında Kavaklıdere ve Kayra ürünleri şaraplar bulunduruluyor. Şarap fiyatları birçok restoranla kıyaslandığında makûl. Aynı şekilde, listede yer alan ithal şarapların en pahalıları da 80 YTL düzeyinde. Ancak ne yazık ki şarap mönüsündeki yabancı şarapların tamamına yakınının 'kalmadığı' ve 'yakında geleceği' söylendi. Özetle, Pucci Plus, İstanbul'un en güzel manzaralı mekânlarından. Mönünün oluşturulmasına da özenilmiş. Pizzaları da değme pizzacı ile rekabet edebilecek düzeyde... Ama aynı övgüleri bütün yemekler, yabancı şarap çeşitleri ve servis için yapabilmek mümkün değil.
İLİŞKİLİ HABERLER
Manzara güzel ama ya yemekler?
Yayın tarihi: 22 Mart 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/03/22/ct/haber,C61B5E87E5A444A1A53823C163203D60.html
Tüm hakları saklıdır.