Biz evliliğimizde bütünleşmedik ama kesiştik

Bir cerrah ile politikacı evlenirse ne olur? Kendi kariyerine her şeyden fazla önem veren bir kadın cerrah ve politika gibi nispeten narsizm gerektiren bir alanı seçen bir erkek. Böyle bir ilişki imkânsız gibi görünse de 'Her Şeye Rağmen' yürüyebiliyor. Birbirlerini görüp dört ay içinde evlenmişler. Sonra kadın almış başını gitmiş. İngiltere'de ihtisas yapmış. Derken başhekimliğe yükselmiş, 38 yaşında profesör olmuş... Neşe Kavak, Dünya Perinatoloji Derneği Yönetim Kurulu'na seçilen ilk ve tek Türk doktor aynı zamanda. Adam 68 kuşağının öğrenci liderlerinden bir aktivist. Hızını alamamış, Amerika'ya mastıra gitmiş, 12 Eylül sonrası Türkiye'ye dönerek Anavatan Partisi'ne kurucu üye olmuş. Özal'ın sağ kolu olarak çalışmaya başlamış. Mesut Yılmaz döneminde ise bakan olmuş. Derken 2002 seçimlerini kaybetmişler. Cavit Kavak İstanbul'a dönmüş. Çocukların bakımını bu kez o üstlenmiş. Şimdi büyük oğlan Mehmet 16, küçük Hasan ise 10 yaşında. Çamlıca'daki evlerinde buluştuğumuzda bir bilim kadını tarafından soğuk bir merhabayla karşılanacağımı beklerken, sımsıcak bir yüzle karşılaştım. Neşe Kavak, Cornell Üniversitesi'nden bir ödül daha aldığı için çok mutluydu. Bu neşeli evde gördüğüm ise karısına hayran bir koca, annelerine âşık iki erkek çocuk ve evin düzeninden, çocuklarının yemeklerine kadar her şeyin mükemmel olmasına çabalayan, telaşlı bir anneydi. Neşe Kavak'ın tatlı hırsından bence her kadın etkilenmeli. Bakın Neşe Kavak ne diyor: "Kendime ait özel hayatım, kariyerim, ilgi alanlarım var. Eşimle bazılarını paylaşırım, bazılarını paylaşmam. Evlilik bence iki dünyanın kesişmesidir, bütünleşmesi değil. Biz evliliğimizde bütünleşmedik ama kesiştik!"

CAVİT KAVAK
*41 sene bekledim, Neşe'yi seçtim. Dört ay içinde evleniverdik.
*Neşe her sabah evden mutlu çıkmalı, ameliyata mutlu girmelidir. Hafta içi de sosyal hayatımız yoktur.
* Evde çocukların dediği olur. Biz tam çocukerkil bir aileyiz. 4 Politika nöbet gibidir. Nöbet zamanı gelmişse yine koşarım.

NEŞE KAVAK
*Cavit'in politikaya tekrar atılmasına hiç taraf değilim.
*Şimdi ben daha çok çalışıyorum, Cavit çocuklarla ilgileniyor.
*Yaşıtım biriyle evlenmiş olsaydım, aramızda çatışma kaçınılmaz olurdu. Belki evlilik yürümezdi!
*Erkekler başarılı olup, sosyal açıdan doymuş hale gelince yeni arayışlar içine giriyor. Kadınlar yalnız kalıyor. Maalesef böyle çok arkadaşım var!

- Aranızda epey bir yaş farkı var?
-N.K: Evlendiğimizde ben 27'ydim, Cavit 41. Aramızda 14 yaş fark var. İlişkimizin sağlıklı sürmesinin sebebi bu bence. Kariyerimin en aktif döneminde, Cavit daha dingindi. Kendi yaşıtım biriyle evlenmiş olsaydım, o da kariyerinde aynı telaşları yaşıyor olabilirdi. Aramızda çatışma kaçınılmaz olacaktı. İki hırslı genç insanın evliliğini düşünün, birinden birinin fedakârlık etmesi gerekirdi. Bunu bazen hayat tayin ediyor, bazen çiftler kendileri... Ama bu da çatışmayı ve ayrılığı getirebiliyor. Aramızdaki yaş farkı, evliliğimizi dengeleyen önemli bir faktör oldu diye düşünüyorum. Şimdi 45 yaşımdayım. Cavit 59.
- C.K: Ne zaman geldin 45'e ya!
- N.K: Tuluhan Hanım, o çok önemli bir nokta bence. Okul arkadaşlarımda şunu gözlemliyorum; Tıp Fakültesi'nden arkadaşlarımın çoğu sınıf arkadaşlarıyla evlendiler ve beş evlilikten üçü boşanmayla sonuçlandı. Şimdi çoğu dul, yalnız yaşayan kadın modeli çiziyor. Kendileri, kocaları başarılı olsun diye geri planda kaldılar. Kocaları kariyer yaptı, arkadaşlarımsa para kazanıp aileye destek olmaya çalıştı. Erkekler başarılı, biraz daha sosyal açıdan doymuş hale gelince, maalesef yeni arayışlar içine giriyorlar ve kadın o zaman yalnızlığa mahkûm oluyor. Biz evlenirken bu gerçeği bilmiyordum. Ama benim hayatıma faydası çok oldu.

- Size de faydası oldu mu Cavit Bey?
- C.K: Babam annemden 11 yaş büyüktü, çok mutluydular. Ben daha mutlu olmak için yaş farkını biraz daha açtım. (Gülüyor)
- N.K: Evlilik de bir sosyal ilişki modeli. Arkadaşınızla bir ilişkiniz var, anne-babanızla var, kardeşinizle, eşinizle var. Aslında bunların hepsi birbirinden farklı değil. Kendi kişiliğiniz neyse bütün ilişkilerde bunu ortaya koyuyorsunuz. Karşımdakinin özel hayatına, özel alanına, ilgilerine hep saygı duydum. Evlilik bence iki dünyanın kesişmesidir, bütünleşmesi değil. Ben bütünleşme olarak görmüyorum. Bizim evliliğimizde kesişme var. Ortak hayat tarzı, sosyal hayatı beraber yaşamak.
- C.K: Sabah 8'de Neşe gidiyor, bazen gece 10'a kadar dönmüyor. Bazen kesişme de olmuyor.
- N.K: Geçenlerde SABAH'tan arkadaşınız, Figen Yanık "Önceliği hangisine veriyorsunuz; çocuk mu, iş mi?" diye sormuştu. Bir sabah 8'de telefon geldi. O sırada evde kriz var; Mehmet'le Hasan kavga ediyorlar. Kanamalı bir hasta gelmiş, acil gitmem lazım. Evde çocuk ağlıyor, ne yapacağımı şaşırdım. Çocuğu bıraktım ve hastaneye koştum.