Evlenmeden önce babam Cavit'i araştırdı

- Sizi bir arada tutan şey nedir?
- C.K: 23 yaşında Türkiye'den ayrıldım. 11 yıl dönmedim. Üç yıl Londra, sekiz yıl Amerika'daydım. Anavatan Partisi'ne kurucu olarak davet edildim, Özal'la döndüm Türkiye'ye. Hep kendi ülkemden, kendi kültürümden biriyle evlenmek istedim, bekledim. Döndüğümde 33 yaşımdaydım. Ama siyasete öyle yoğun girdim ki 20 yıl Ankara'da milletvekilliği, bakanlık, şu bu. Vakit bulamadım. Bir de baktım ki yaş 40'ı geçmiş 41'e gelmişim.

- Politikadan aşka vakit bulamıyor mu insan?
- C.K: 10 yaşımdayken de milletvekili olmak istiyordum. Siyasi bir ailede büyüdüm. Babam belediye başkanıydı CHP'den. 22 yaşımda avukattım İstanbul Barosu'nda. Ama 23 yaşımda ayrıldım, mastıra ABD'ye gittim. 11 yıl sonra Türkiye'ye döndüm. Yani geç evlenen insanlarda Neşe'nin tabiriyle biraz 'dinginlik' oluyor.

- Sizi araştırmışlar!
- C.K: Tabii!
- N.K: Bizim aile gelenekseldir, Rizeli. Kız alıp verme işlerinde çok dikkatlidirler. Cavit'i babam epey araştırmıştı o zaman.
- C.K: Dayısı vasıtasıyla. Dayısı Ankara'da oturuyordu. İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı'ydı. Rahmetli Özal'a da çok yakındı.
- N.K: Ben kadere, herkesin bir yazısı olduğuna inanıyorum. Belki iyi, belki kötü. Evlilik de bu şekilde karşımıza çıkan bir durum.