CK: Çocukların velisi benim

- Siz yavaş konuşuyorsunuz, Neşe Hanım daha hızlı, yerinde duramıyor.
- C.K: Speedy Gonzales der ona öğrencileri. Neşe'ye 'Can can' diye takılırım.

- Neşe Kavak olmasa nasıl bir hayatınız olurdu?
- C.K: Bu yuvanın iskeleti Neşe'dir. Ben çatı olarak varım. Bana gençliğimi hatırlatıyor, bizim zamanımızda sekiz saat uyur, sekiz saat ders çalışır, sekiz saat eylem yapardık.

- Evde kimin daha çok sesi çıkıyor?
- C.K: Çocukların. Tam çocukerkil bir aileyiz. Okul velileri benim.

- Neden politikayı bıraktınız?
- ANAP'ın 37 kurucusundan biriyim. Seçimden sonra birden ayrıldım, hukuken kuruculuğum devam ediyordu. Bir gün basın toplantısında Erkan Mumcu, "Apo mu daha tehlikeli, Mesut Yılmaz mı?" gibisinden konuşunca, istifa ettim. Bir genel başkan Türkiye'de başbakanlık yapmış bir insana "Apo'dan daha tehlikeli görünüyor," diye tanımlamada bulunabiliyorsa partinin üyesi olmaya devam edemezdim.

- En verimli döneminiz aslında. Şimdi ne yapıyorsunuz?
- C.K: Avukatlık.
- N.K: Politika meslek diye algılanıyor. Oysa hayatınızın bir döneminde yapacağınız bir iş.
- C.K: Hanımın söyledikleri mantıklı gibi görünüyorsa da politika nöbet gibidir, nöbet zamanı gelmişse yine koşarım.