kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 11 Mart 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

15 yaşında erkek oldu

Yeni Haber
Doğuştan cinsel farklılaşma kusuru görülen Mardinli C.T (15), Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Üroloji Kliniği'de geçirdiği iki ameliyat sonrası erkek kimliğine kavuştu.

Doğuştan itibaren ailesi tarafından kız olarak yetiştirilip kız kıyafetleri giymesine rağmen davranış olarak erkek özellikleri gösteren Tunç, geçmişteki günlerini hatırlamak istemiyor.

C.T'nin, doğduğu andan itibaren erkeklik hormonunun kullanımından kaynaklanan enzim eksikliği sebebiyle cinsel organının tam olarak gelişmemesinden ötürü ailesi tarafından kız sanıldığını vurgulayan EÜ Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükran Darcan, "Yaşı ilerleyince kendi farkındalığına varıyor. Ergenlik döneminde de kas yapısı gelişiyor ve tüylenme ortaya çıkıyor. Bunlara rağmen memelerinin gelişmediği gerekçesiyle ailesi tarafından doktora getiriliyor." dedi.

C.T'nin kromozom yapısı ve iç genital organlarıyla erkek olmasına rağmen dış görünümünde yetersizlikler bulunduğunu kaydeden Prof. Dr. Darcan, "Bu tür rahatsızlıklara özellikle akraba evliliklerinde çok sık rastlanıyor. Burada da hastamızın anne ve babası amca çocukları." şeklinde konuştu. Hasta iki yıllık süreçte uzman hekimler tarafından değerlendirildikten sonra ameliyata karar verildiğini belirten Darcan, "Şu anda psikolojik destek alıyor. Bu çok geç kalınmış bir vaka. Yenidoğan döneminde rahatsızlık saptandığında çocuğa uygun cinsel kimlik kazandırılabiliyor ve psikolojik desteğe gerek kalmıyor." dedi.

Doğuştan cinsel gelişim bozukluğu olan çocukların izlenerek, gerekli görülenlere cerrahi müdahaleyle cinsel kimliklerinin kazandırıldığını belirten EÜ Tıp Fakültesi Pediatrik Üroloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Ulman ise, "Cinsel gelişim bozukluğu olarak adlandırılan cinsiyet belirsizliği, bir doğum anomalisi olarak çok çeşitli sebeplerle ortaya çıkabiliyor. Cinsiyet belirsizliği, bebek henüz anne karnındayken dahi tespit edilebiliyor. Bu çocuklarda hem erkek hem de kadın cinsel organları birarada gelişebiliyor. Fiziki görünüm olarak da hem kız hem de erkek çocuğa benzeyebiliyor." diye konuştu.

Cinsel gelişim bozukluğunun ilk sebepleri arasında böbrek üstü bezlerinin aşırı çalışmasına bağlı olarak ortaya çıkan yapısal hormon bozukluğunun geldiğini kaydeden Prof. Dr. Ulman, "Bazı hastalarda aşırı tuz kaybına bağlı olarak beyinde hasar oluşabilmekte. Bu durumda doğum sonrası acil olarak sıvı tedavisine başlanmalı." dedi.

Kliniklerinde cinsiyet tayini için hastalara tetkikler uyguladıklarını açıklayan Ulman, "Tıp fakültesi bünyesinde bizim de aralarında yer aldığımız çocuk endokrinoloji, çocuk psikiyatrisi, çocuk genetik ve adli tıp uzmanlarından oluşan bir konsey var. Ayda bir toplanarak, bu durumdaki hastalarımızı değerlendiriyor ve en uygun kararı vermeye çalışıyoruz." şeklinde konuştu. Gerek görülmesi durumunda cerrahi müdahalenin çocuğun cinsel kimliğini kazanmaya başladığı 2 yaşından önce yapılması gerektiğini vurgulayan İbrahim Ulman, "Kliniğimizde her ay ortalama biri iki tane bu ameliyatlardan yapıyoruz. Cinsiyet belirsizliğinin saptanması durumunda ameliyat en kısa zamanda yapılmalı. İlerleyen yaşlarda çocuklar ameliyat olsa dahi psikiyatrik desteğe ihtiyaç duyuyor." dedi.

CİHAN