4 aile 4 dram

Bir İsrailli, sınır ötesinden atılan roketle öldü. Militanların saldırısı üzerine İsrail ordusu, Gazze'ye operasyon düzenledi. İki haftada 130'a yakın Filistinli öldü. Yarısından fazlasının çocuk ve kadın sivillerin olduğu operasyon kurbanlarının her birinde ayrı bir dramatik hikâye yaşanıyor. İşte Gazze'deki sessiz çığlığın objektifimize takılan bazı öyküleri...

İş için yola çıktı ama hastanede gözünü açtı
Mahmut Taha. 16 yaşında. Kardeşi Lohai ile geçen haftaki operasyonun en ateşli günlerinden birinde, Cebaliye'deki işyerlerine gitmek üzere yola çıktı. Ancak yollar kapatılmıştı. Bir köşeye sıkışıp yolun açılmasını beklerken, insansız bir İsrail uçağından düşen bomba kardeşleri ayırdı. Gözlerini hastanede açan Mahmut, kardeşinin oracıkta öldüğünden habersiz. Boğazına saplanan şarapnel parçaları çıkarıldı. Ancak başına saplanan parçalara ölüm riski nedeniyle hâlâ müdahale edilemiyor.

Küçük Safa ağabeyini kurtaracaktı...
Ebu Seyyaf ailesinin 12 yaşındaki kızı Safa, İsrail'in operasyon başlattığını ve silah seslerini duydu. O sırada dışarıda olan ağabeyini çağırmak için kapının önüne koştu. Ancak 40 metre uzaktaki bir İsrail askerinin silahından çıkan kurşunla vuruldu... Çağırdıkları ambulansa da İsrail askerleri ateş açtı. Anne Samar, kalbinden vurulan kızını beyaz bir çarşafa sarıp İsrail tankının üzerine yürüdü. Açılan uyarı ateşinden kaçarken kızıyla yere yığıldı. Kollarında ölen kızının yasını tutan anne "Neden biz" diye soruyor...

Hayalleri de bacaklarıyla birlikte koptu
Üniversite öğrencisi Muhammed Siyam 21 yaşında. Hayalleri de başka ülkelerdeki yaşıtlarından farklı değildi. Üniversiteyi bitirip bu yaz sevdiğiyle evlenmekti arzusu. Ancak İsrail savaş uçaklarından atılan bir bomba, Siyam'ın hayallerini de, bacaklarını da parçaladı. Şifa Hastanesi'nde doktorlar bacakları için "Kesmek zorundayız" dedi. Ancak İsrail ambargosu nedeniyle gereken malzeme yoktu. Apar topar Mısır'a götürüldü. Ameliyat oldu. Artık hayalleri yerine ümitsizlik dökülüyor ağzından...

Beş yıl beklediği oğlu aynı hastanede öldü
Burayi çiftinin 5 yıllık evlat hasreti 6 ay önce dünyaya gelen minik Muhammed'le son buldu. Nasır Burayi, gözünden sakındığı oğlunu o "kara günde" fotoğraf çektirmeye götürdü. Sonra tekrar eve bıraktı. Ancak bunun oğlunu son görüşü olacağından habersizdi. İsrail F16'larının attığı bomba, evini yangın yerine çevirdi. Minik Muhammed'i molozların altından çıkardı. Hastaneye koştu. Altı ay önce oğlunu sevinçle kucakladığı koridorlarda bu kez acı çığlıkları yükseliyordu. Yoğun bakıma alınan Muhammed kurtarılamadı.