Fenerbahçe, son iki senenin UEFA Şampiyonu, bu sene de Şampiyonlar Ligi'nde Arsenal'in bulunduğu gruptan birinci olarak çıkan Sevilla'yı eleyerek tarihi bir başarıya imza attı. 50 bin ateşli seyirci önünde 2 farklı skor dezavantajına düşüp, ilk 15 dakikada Gökhan, Selçuk ve Deivid gibi rakibi karşılayan oyuncuların sarı kart gördüğü bir maçı döndürerek kimsenin kolay kolay inanmayacağı bir başarıyı elde etti. Bütün futbolcular 120 dakikada takım ruhu içinde inançlarını soğukkanlılıklarını koruyarak sınırsız enerji tükettiler.
UĞUR BENİ YANILTTI Öne çıkan isimler Uğur Boral ve Deivid'di. Uğur Boral'ı çok yetenekli bulmama rağmen takım oyununa uyum sağlayamadığı, defansif görevini ihmal ettiği ve genelde kişisel oynadığı için sık sık eleştirdim. Hatta Sevillla maçlarında Roberto Carlos'un önünde ilk tercihin Vederson olmasını söyledim. Ancak Uğur Boral'ın Sevilla karşısında Kadıköy'de ilk maçtaki başarılı performansı beni yanıtttı. Rövanşta ise kendisini hayranlıkla izledim, kutluyorum. Her zaman eleştirdiğim, bugün de eleştireceğim Zico'yu da Sevilla zaferi için kutluyorum.
85 DAKİKA BEKLENİR Mİ? Zico, Manisa maçına hasta Gökhan dışında Sevilla'da 120 dakika mücadele etmiş kadroyla çıktı. Büyük morale sahip takım, seyircisiyle bütünleşerek başarılı bir futbolla farklı galip gelirken, attığından fazlasını da kaçırdı. Ama ilk devrede netice garantilendikten sonra, yorgun takımda ilk değişikliği 85'te yapmak bir teknik adam için uzaktan yakından mantıkla bağdaşmıyor.
Sen nefes nefese giden ligde futbolcular yorgun diye iki maçı yedek takımla riske edip 5 puan kaybediyorsun, ondan sonra takımın en yorgun olduğu dönemde kendi sahandaki maça as kadronla çıkıp farklı skora rağmen son beş dakikaya kadar hiç oyuncu değiştirmiyorsun. Ama Zico öyle şanslı ki, kilit isimlerde muhtemel bir adale sakatlığı oluşmadı. Ancak bu uygulama, her zaman ihtiyaç duyacağın diğer oyuncuları mental olarak çökertmekten başka hiçbir işe yaramaz.
TAKINTISI VAR Sezon başında birçok kez vurguladım:
"Zico'nun Semih'e takıntısı var" Bu görüşüm pazar gecesi belgelendi. Semih, ligin ilk yarısında Kezman çok kötü bir performans sergilemesine rağmen forma şansı bulamıyordu. Kezman, Manisa'da kırmızı kart görüp, ardından da sakatlanınca Semih'e şans doğdu. Hem de kritik PSV sınavları öncesi ve ligde fikstürün zorlaştığı derbiler döneminde. Grubun kaderini etkileyen üst üste iki PSV maçında da Semih başarılıydı. Kritik bir gole de imza attı. Ligde bugün 11 maç oynamamasına rağmen Gökdeniz ile birlikte gol krallığında ilk sırada. Üstelik Gökdeniz, Semih'ten 10 maç fazla oynamış durumda. Bütün bunların yanında son 5 dakikada oyuna girip Kadıköy'de Sevilla gibi bir takıma galibiyet golünü attı. Dünyada hangi teknik adam böyle önemli oyuncusunu harcamayı göze alır?
Galatasaray'a karşı Ali Sami Yen'de 10 kişiyken ve Sevilla deplasmanında çift santrfora dönen Zico eğer Semih'e takıntılı olmasa, Manisa maçına KezmanSemih ikilisiyle başlardı. Zico buna şöyle bir cevap verebilir:
"Benim prensiplerim var. Değişiklikleri skora ve maçın gidişatına göre yaparım. Ama hiçbir maça kafamda inandığım 4-4-1-1 sistemi dışında başlamam."
KEZMAN RAHATLATTI Buna da
"Pekiyi" diyelim. O zaman neden skor garantilendikten sonra ikinci devreye Semih'le başlamıyorsun? Buna tatmin edici cevabı ne Zico ne de bir başkası verebilir.
Şu anda herkes zafer sarhoşluğunda, işler de yolunda. Kezman, Manisa karşısında bana göre F.Bahçe'ye geldiğinden beri en iyi futbolunu sergiledi. Bu da Zico'yu iyice rahatlattı. Ama unutulmamalı ki, şans ne kadar yanında olursa olsun ciddi hatalar yaparsan, her zaman ihtiyaç duyacağın isimleri küstürürsen bir gün şemsiye terse dönebilir. Şampiyonlar Ligi çeyrek finaliyle birlikte ligde Beşiktaş, G.Saray ve Trabzon deplasmanlarının bulunduğu çok zor bir döneme giriliyor. Öyle bir puan durumu var ki; Fenerbahçe şampiyon da olabilir, dördüncü de...
YILDIRIM UYARMALI Takımda forma şansı bulabilmek ve transfer döneminde kendisine Avrupa takımlarına göstermek için çok çalışıp form tutan Kezman tekrar bir fiziki düşüş yaşayabilir veya bir sakatlık problemiyle karşılaşabilir.
Böyle bir durumda Zico, moralini boş yere sıfıra indirdiği, önemli bir silah olan, Semih'ten nasıl randıman alacak? Takımın ağır trafikteki geleceğini düşünerek başkan Aziz Yıldırım'ın bu hassas konuda iş işten geçmeden Zico'yu uyarması gerektiği görüşündeyim.
Yayın tarihi: 11 Mart 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/03/11//haber,65B94F366A894EDA8631FBEA1F5E0587.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.