'Liberal tosun' lafı nereden geliyor?
Efendim, geçtiğimiz günlerde sessiz sedasız bir haber çıktı bir gazetemizde. 'Obeziteye küresel önlem şart' diyordu başlığında. Dünya genelindeki çocukların yüzde 10'u obezite sorunuyla karşı karşıyaymış. Aslında, tabii, muhtemelen bu çocukların çoğu Kuzey Amerika ve Batı Avrupa civarında toplaşmıştır ve dünya çocuk nüfusu çoğunluğunun obeziteden ziyade açlık ve sağlık önlemlerinden yoksunluk gibi sorunları vardır ama o nüfus insaniyet namına pek dikkate alınmadığından, medeni dünyada esasen obezite telaş yaratıyor. Muhtemelen uzmanlar benim halimi de dikkate alaraktan, dünya çocuklarını tosunlaşma tehdidinden kurtarmak için kolları sıvadı. Şimdi efendim, ben aslında anneannemin kurbanı oldum. Bizim zamanımızda öyle obeziteye yol açan fastfood kültürü falan yoktu. Ama ciddi bir anneanne kültürü vardı; anneannem nedense sağlıklı bir yetişkin olmam için bol bol unlu mamul yemem gerektiği kanaatine varmış olacak ki, envai çeşit böreği önüme koyar, hatta önüme koymakla kalmaz, ağzıma tıkıştırır, bazen yemekten baygınlık geçirmeme sebep olurdu. Böylelikle, atalarımın 'Tosun' namına yakışır bir evlat olarak büyüdüm; küçükken her şey güzeldi, durmadan yanakları sıkılan bir çocuk oldum ama netice gördüğünüz gibi işte... Atalarını utandırmayan ve fakat kendisi beşeri münasebetlerde tosunluğun tüm acılarını yaşayan bir insan... Diyeceksiniz ki, "Bize ne senin fazla kilolarından?" Haklısınız, amma velakin meselenin siyasi bir boyutu var. Malumunuz, ben siyasi rengimi açıklamaktan pek haz etmem, daha doğrusu korkarım; ne var ki, bir dostum, tosunlukla liberallik arasında doğrudan bir ilişki olduğunu söylediğinden beri, "Yoksa ben bir liberal miyim?" diye kendi kendime söylenip duruyorum. 'Liberal tosunlar' lafı boşuna uydurulmuş olamaz. Hakikaten, etrafıma bakınıyorum ve neredeyse tüm liberallerin yuvarlak hatlı kimselerden oluştuğunu hayretle görüyorum. En nihayet, geçen gün Yeni Şafak yazarı Fehmi Koru liberallerle hükümet arasında bir barış formülasyonu ortaya attığında ve işin muhataplarından biri olarak Mehmet Altan gösterildiğinde, muhafazakâr liberal kesimle, sol liberal diye tanımlanan kesimi birbiriyle birleştiren şeyin bir çeşit 'mutedil tosunluk' olduğuna kanaat getirdim. Göğsüm gururla doldu çünkü bu isimlerle yan yana anılma ihtimali bile beni heyecanlandırıyor. Bugünlerde kapıldığım heyecan münasebetiyle midir, yoksa sürekli sağlıklı sağlıklı sırıtmasından dolayı mıdır bilemiyorum, 'dünyaca ünlü' olduğu söylenen Doktor Mehmet Öz'ü ve diyetlerini liberal doktrine karşı bir tehdit olarak görmeye bile başladım. Hatta Amerikalı yetkililere 'buradan' sesleniyorum, kendisine dikkat ediniz, yapılı vücudu ile kameralara poz verip, zannımca Batılı değerleri hedef alan Putin'le gizli bir münasebeti var mıdır, araştırınız, demek istiyorum. -Nasıl da gönüllü bir jurnalci oluverdim birdenbire!- Tabii istisnai liberallerimiz de yok değil. Etyen Mahçupyan, maşallah, sırım gibi bir kimse. Şirin Hanım'ın kendisiyle gazetemizde yapmış olduğu mülakatı okuduğumda çok etkilendiğimi söylemek isterim. Liberal dediğiniz, taşı sıksa suyunu çıkarmalı, fırsatları gole çevirmeli. Etyen Bey de, Allah artırsın, at yarışlarından hayli kazanç sağlamış, bir nevi ekmeğini attan çıkarır hale gelmiş. Mülakatı okuduğum gün itibarıyla, bizim apartmanın altındaki ganyan bayiine değişik bir gözle bakıyorum. Hatta Mustafa Kemal Atatürk'ün, "At yarışları modern toplumlar için sosyal bir ihtiyaçtır," veciz sözünü bugüne kadar dikkate almamış olmamdan ötürü bir utanç içinde olduğumu da söylemek isterim. Evet, at yarışları aslında tam da liberal bir faaliyet. Düşünsenize, bir kere rekabet var; liberalizmin mottosu olan, "Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler," lafına en uygun yerlerden biri hipodrom. (Liberallerin Formula 1'e olan düşkünlüğünü de artık anlamış bulunuyorum iyice.) Yarışsever oldum çıktım. Bugün Adana'da koşulacak olan at yarışlarında, bende liberal çağrışımlar yapan 'Hugara Mugara Hu' adlı İngiliz atını tutuyorum. Evet, itiraf ediyorum, ben bir liberal tosunum!..
Yayın tarihi: 23 Şubat 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/02/29/ct/haber,51A11C6F264146E09E74B93813285A1D.html
Tüm hakları saklıdır.