O kadar kötü, parasız günlerimiz oldu ki...

-Hiç "Nermin bir gün beni bırakıp gider mi acaba, yaşlandığım vakit," diye bir düşünce geçti mi içinizden?
- P.B: Öyle bir korku gelmedi. Hele 33 sene sonra... Beni bıraksaydı, bırakırdı herhalde. O kadar kötü, parasız günlerimiz oldu ki....

- Bezmenlerin parasız günleri oluyor mu?
- N.B: Olmaz mı! Dışarıdan bakıldığı zaman, "Bu sırça köşklerde yaşıyorlar," denilen insanların hayatında problem olmaz zannediliyor. Halbuki her kapalı kapının arkasında, her zaman sıkıntı olabiliyor. Bunu defalarca yaşadık. Beraber baş etmeyi öğrendik. Bizim yaşadıklarımızı başka çiftler yaşamış olsaydı; 10 çiftten dokuzu rahat ayrılırdı.

- Hiç öfkelenmediniz mi kocanıza?
- N.B: Öfkelenmez miyim! Fakat çocuklarımızı yetiştirirken, üçüncü şahsa karşı aramızdaki anlaşmazlık ne olursa olsun bir ortak nokta bulur, dışarıya karşı tavrımızı belirleriz.
- P.B: Arkadaşlık kurulamadığı takdirde; ne aşkın, ne meşkin hiçbir saadeti yok.
- N.B: Kadının erkekten farklı bir tarafı var; daha fazla düşünüyor ilişkiyi.

- Kadın daha fazla düşünüyor, erkek düşünmüyor mu?
- N.B: Kadın yanlış giden bir şey varsa, arkasından başka şeylerin de yanlış gidebileceği endişesini yaşar. Onlara karşı, kadın olarak çare düşünürsünüz. Erkek; her olayı kendi içinde, kendine ait zaman diliminde düşünür. Mesela ailesinin yaşadığı bir sıkıntıdan, üzüntüden dolayı gece uykusu kaçıp, pencerede oturup ailesini düşünen çok kadın var. Ama kadın uyurken, erkeğin pencere kenarında oturup da o olayın üstünden tekrar tekrar düşündüğünü hiç duymadım.