Baskı cazip hale getiriyor

-Madem sanatçılar apolitik olmamalı; türban tartışmasının neresinde duruyorsunuz?
- Ö.D: Bir şey ne kadar baskı altında tutulursa o kadar cazip hale geliyor. Ülke olarak korkularımız bizi hep uçurum kenarına götürdü. Olaylara bu kadar korkulu, tepkili, bu kadar dev mevzularmış gibi yaklaşmasak, belki kendiliğinden eriyip yok olup gidecek.

- Yani üniversiteli isterse örtsün mü başını, nedir düşünceniz?
- Ö.D: Tabii ki karşı değilim ama türbanlı eğitim serbest olduğunda, üniversitelerde çatışma çıkabilir korkusu yaşamıyor değilim. Bir yandan da şöyle düşünüyorum; türban meselesi tartışılmadan önce bu ülkede bu kadar çok insanın türban taktığını görmüyorduk, bu kadar dikkat çekmiyordu. Şimdi ben size desem ki; kırmızı şalınızla buraya giremezsiniz! Bir anda taraf haline geliriz. Hiç dikkatinizi çekmeyen, hatta belki belli bir yaşta çıkarmayı bile düşündüğünüz o şal sizin artık bayrağınız haline gelir. 'Bir dakika, benim bir kişiliğim, kimliğim var, bununla girmek istiyorum' demeye başlarsınız. Mesele büyüdü ve sonra siz şalınızla içeri girme hakkı kazandınız diyelim. Artık siz en başta içeriye girmek isteyen o kız değilsiniz! Ben de en başta size eğitim vermek isteyen o öğretmen değilim...

- Yani?
- Ö.D: Kimsenin giyim kuşam özgürlüğü kısıtlanmamalı. Her tarafı peercing'lerle dolu biri de olabilir, saçını kırmızıya boyayan biri de, türban da takabilir, karşı değilim. Sadece Türkiye'nin İran'daki o Şah döneminden sonraki hale dönüşmesinden endişeliyim.