Her şeyiyle bana ait bir film yönetmek istiyorum

atv'nin dönem dizisi 'Karayılan'da canlandırdığı 'Elvan' karakteriyle beğeni toplayan Begüm Birgören, "Dönem projelerinin atmosferi çok başkadır. O kostümleri giydiğiniz anda oyunun içindesinizdir" dedi. En büyük idealinin hem yönetip, hem oynayacağı; her şeyiyle kendine ait bir sinema filmi olduğunu belirten Birgören, "Gişeye yönelik projelerde yer almayacağım" şeklinde konuştu.

APOLİTİK BİR NESİLİZ
* Sizi hep dönem dizilerinde görüyoruz. Özellikle mi seçiyorsunuz?
Evet bu benim tercihim. Dönem işi yapmak, zamane işi yapmaktan çok daha zor ve yorucudur. Ama 'Karayılan'ın dinamikleri o kadar güçlü ki; tüm zorluklarına rağmen projeye çok inandım ve başladım.

* 'Karayılan'da canlandırdığınız 'Elvan' sert bir karakter. Biraz 'Erkek Fatma' tarzında değil mi?
Elvan, sert değil! Sadece yaşıtları gibi evlilik hayalleriyle büyümemiş. Karşısındaki kahramana duyduğu aşkı içinde yaşayacak kadar duygusal ve mağrur bir kız.

* O dönemde yaşasaydınız siz de 'Elvan' gibi mi yapardınız, yoksa apolitik mi davranırdınız?
O dönemle ilgili kitaplar okuduğumda, ya da Gaziantep'in Gazi ünvanını nasıl aldığını öğrendiğimde derin bir acı hissettim. Okul kitaplarında bu konu bir iki cümleyle geçerdi. Biz jenerasyon olarak apolitiğiz. Bizim toprağımız için mücadele etme duygularımızın, eskiler kadar olmadığını hissediyorum. Şu an gençlik olarak öyleyiz.

* 'Elvan'ı bundan sonra neler bekliyor?
Bundan sonra aşk kısmında biraz daha baskın olabilirim. Elvan, aşkıyla birlikte daha masum, daha şaşkın, belki daha boyun eğen bir karaktere dönüşecek. Ama bir taraftan da direnişin içerisine girecek. Sonrasına bakıp göreceğiz...

* Aşktan bahsetmişken; o dönem aşklarına baktığımızda masumiyetin hakim olduğunu görüyoruz. Günümüzde ise hızlı gelişip, hızlı tüketilen aşklar var...
Aslında çok güzel bir konuya geldik. (Gülüyor) Çok sevdiğim bir konudur aşk. Günümüz şartları içinde benim aşka bakış açım, biraz farklıdır aslında. Herkesin hayatta tek bir kişiye aşık olacağına inanırım. Oysa günümüz ilişkilerinde benim gördüğüm tek şey sirkülasyon. REYTİNG KAYGISI TAŞIMIYORUM

* Oyunculuğa geçişiniz nasıl oldu? İnternette kamera arkasında çalışırken, kendinizi birden kamera önünde bulduğunuz yazıyor!
Oyunculuğa değil, televizyona geçişim öyle oldu. Görsel sanatlar okuduğum için bir yapım şirketinde staj yapıyordum. Bir aylık staj süremde bir dizi setinde arkadaşlarım çalışıyordu. Onların yanına gide gele, orada çalışmaya başladım ve dizide küçük bir rol alarak, televizyon hayatıma girmiş oldu.

* İleride kamera arkasında çalışmayı planlıyor musunuz?
Evet istiyorum. Şu an için öyle bir şey yok ama ileride kendi filmimi çekip, o filmde hem oynayıp, hem yönetmek ve bütün tasarımını ben yapmak istiyorum.

* Nasıl bir film istiyorsunuz?
Şu an bir şey söyleyemem. Büyüyoruz ve şu an biriktirme dönemindeyim. O kadar değişik şeyler geliyor ki aklıma. Ama keşke tasarım sineması yapabilsek.

* Tasarım sineması dediğiniz filmler genelde gişede başarısız oluyor...
Oyunculuk anlayışımda, gişe ya da reyting kaygısını hiçbir zaman taşımadım. Bir filmin izlenmesi, gişe yapması çok çok önemli ama benim içime sinmesi de çok önemli. Gişe filmlerinin neler olduğunu az çok biliyoruz. Bu tür filmlerde oynamayı asla tercih etmiyorum. Kariyer planımda böyle bir şey yok.

ÇOK AZ ARKADAŞIM VARDIR
* Ggelen sinema filmi teklifleri var mı?
Var ama şu an için dillendirmek istemiyorum. Geçen yaz da vardı ama bu yaza ertelendi. Kesinleşmediği için hiçbir şey söyleyemiyorum. Sadece birkaç iş olduğunu söyleyebilirim.

* Projeleri söylemeseniz de karakterlerden bahsedebiliriz. Ya da nasıl bir karakteri canlandırmak istersiniz?
Çok fazla oynamak istediğim karakter var. Ama bir hikayenin içerisinde zaten oynamak istediğiniz karakter hissettirir kendini. Bunu oynamalıyım dersiniz. Karakterin dramanın içinde nasıl konumlanacağı da önemli.

* Farkında mısınız, konuşurken hep dramadan bahsediyorsunuz. Komedi oynamayı düşünmüyor musunuz?
Size şöyle bir şey söyleyeyim o zaman; gelen filmlerden biri komedi. Çok güzel bir kadrosu var. Komedi çok istiyorum ama sanki biraz daha zaman varmış gibi geliyor. Güzel bir cast ve senaryonun içinde tabii ki seve seve yer almak isterim. Ama tercihimi dramadan yana kullanırım.

* Neden özellikle dramayı seçiyorsunuz?
Seviyorum... Galiba rollerin derinliğini, karakterlerin bunalımını, sorunlu taraflarını ve durumlarını seviyorum...

* Projenin içerisinde dramatik öğe unsurlarını seviyorsunuz ama normalde de böyle duygusal ve dramatik havanız yok...
Herkes kadar duygusalım. Hatta biraz içine kapanığımdır. Kendi özel hayatımda çok az arkadaşım vardır. Sokaklarda dolaşmayı çok sevmem. Sakin bir hayatım vardır. Ben o rollerin marazları ve pisliklerini seviyorum.