Biraz da kulağa şık geldiği için olsa gerek, kimi kalıp lafları pek seviyoruz. Mesela
Meclis'in "türbanı üniversitede serbest bırakmak" amacıyla Anayasa'nın iki maddesini değiştirmesi...
Karşı çıkanların çoğunluğu aynı şeyi söylüyor: "
Böylesi yanlış oldu... Toplumsal uzlaşma aranmalıydı. "
Bu konudaki demeçleri izliyorum: Kimse "toplumsal uzlaşmanın" anlamını,
nasıl sağlanacağını anlatmıyor. Sadece "uzlaşma olsun" diyor; o kadar!
En az 20 yıldır tartışılan... Artık neredeyse üzerine söylenecek bir lafın kalmadığı... Ve ilgili herkesin tavrını belirlediği bir mesele bu...
Uzlaşması mı kalmış Allah aşkına; ya çözülür, ya çözülmez!
Yayın tarihi: 12 Şubat 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/02/12//haber,2E04085DD7B64D5EA415ADD967B50CA0.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.