Gavurlar göndermiş, cinciymiş...

Çağan Irmak bu diyaloğu yeni filmi 'Ulak'ta yazmış. Ancak ben bu cümleyi onun için kullanmak istiyorum. "Çağan Irmak'ı gavurlar göndermiş, sihirbazmış!" 'Ulak' gerçekten çok güzel olmuş. Öncelikle kısa olmuş. 90 dakikada işi bitirmeyi başarmış ki; bu bile günümüz 'uzun film güzel film' Türk Sineması'nda tek başına takdire şayan bir konu. Üstelik hiçbir şeyi eksik bırakmamış. Ulak İbrahim'in başına gelenleri, Mehmet'i, (Yüksel Aksu çok yakışmış bu role) Zekeriya'yı öyle güzel anlatmış ki; sinemadan müthiş bir duygusal tokluk duygusu ile çıktım. Çağan Irmak'ın hikaye dili öylesine sürükleyici, öylesine bizden ve öylesine samimi ki insan sinemayı filan unutup, kendini filmdeki Zekeriya'nın önüne oturmuş küçük çocuklar gibi hissediyor. Yetkin Dikinciler, Hümeyra (Huysuz ama çok tatlı kadın), Çetin Tekindor ve Şerif Sezer çok iyiydi. Genç oyuncuların biraz daha tecrübeye ihtiyacı var sanki. Hikaye beni öylesine yakaladı ki; dekor problemleri, bazı efektlerin sakilliğini filan unutturdu. Bizden ama unuttuğumuz değerleri hatırlamak için 'Ulak'ı mutlaka görmelisiniz. Hele şu bazılarının bölündüğümüzü söylediği şu günlerde...