Allah Porsche vermiş bir tek otobanda mı kullanayım?

- Arabeskle klasik müziği sahnede buluşturduğunuz için tepki gösterildi size. Bunu anlayabildiniz mi Orhan Bey?
- O.Ş: Ben Özcan'dan daha şanslıyım bu konuda, çünkü beni eleştiren klasik müzik camiası! Halktan böyle bir eleştiri hiç gelmedi. Klasik müzik camiası da 70 milyonda en fazla 10 bin kişi midir nedir...

- Klasik müzik camiası niye bunu yapıyor peki?
- O.Ş: Değişim çağında yaşıyoruz ve her zaman değişimin başlangıcında böyle hazımsızlıklar olabiliyor; öngörüsüzlükler, vizyonsuzluklar olabiliyor.

- Klasik müzik camiasının daha eğitimli, dolayısıyla daha vizyon sahibi, daha toleranslı olması gerekmiyor mu?
- O.Ş: Aslında değil! Konservatuvar dediğiniz şey, konserve etmekten geliyor. Konservatuvar, akademi camiası, standart olmayı teşvik eder. Klasik müzik de öyledir; herkesin aynı çalması gerekir. Beethoven mesela, bir formu vardır...

- Klasik müzik çevreleri standart dışına çıkmayı hazmedemiyor mu yani?
- O.Ş: Hazımsızlık gibi görünse de bence öngörüsüzlük, cesaretsizlik. Ellerindeki şey mi kaçacak zannediyorlar acaba? Ama ortada market de yok, yani hangi senfoni orkestramızın, hangi CD'si dünyada satıyor? (gülüyor)

- Klasik müziği sevdirme, daha çok dinletme arzusu mu sizi bu işe yöneltti?
- O.Ş: Bazı projelerde öyle düşündüm evet, ama ben doğumumdan itibaren zaten köprünün ortasındaydım. Ailemden kaynaklanan bir Doğu'dan çekim vardı ama babam 'Batı müziği öğreneceksin,' dediği için eğitimim Batı müziği oldu.

- Babanız Rıfat Şallıel ünlü fantezi müzik eserlerinin bestecisi...
- O.Ş: Aslında Latin caz piyanistiydi ilk gençliğinde. İstanbul'a geldiğinde radyo sanatçısı oldu. Baktı ki piyasada daha çok renk var, radyo da onu engelliyor, e alaturka da biliyor, radyodan istifa etti, fantezi müziğe geçti. Neden Saçların Beyazlamış Arkadaş, Kemancı, İtirazım Var babamın eserleridir. O yüzden köprünün ortasında hissediyor insan kendini ve bir şekilde bir şeyleri karıştırmak o doğadan geliyor. Doğada da melezler güzeldir ya...

- Batı müziği ve arabeski karıştırmak bir nevi ailevi yakınlıktan yani?
- O.Ş: Sadece meraktan! 'Acaba nasıl olacak?' merakı. Daha önce yapılmamış bir şeyi yapmanın verdiği dayanılmaz hafiflik ve zevk çok güzel. Çocuk gibi aslında, oynuyorsunuz.

- Bir kesim size 'dâhi müzisyen' derken, bir kesim de 'Çok başarılı bir müzisyen ama bu yaptığı işlerle başarısını gölgeliyor,' diyor. Size nasıl geliyor bu yorumlar?
- O.Ş: Çok yetenekli olduğumu söylüyorlar, Allah'a şükür! Bana Porsche vermiş Allah yani müzik yeteneği; peki ama Porsche'u ben bir tek otobanda mı kullanmalıyım?