DİZİ yapımcılarının, senaristlerinin, yönetmenlerinin işi zor. Çünkü eğer sosyal bir yarayı işliyorlarsa, bunun yaşandığı coğrafyayı ekrana taşımak büyük bir riski de beraberinde getiriyor. Örneğin; töreyi anlattıkları yörenin halkı, gelip, seti basabiliyor. Ya da terörü anlatıyorlarsa, şehrin adını gizlemek için plakaları "96" yapıyorlar. PARS: Narkoterör de aynı güçlüğü yaşıyor. Van'ın, uyuşturucu trafiğinin başkenti olduğu, hatta uyuşturucu baronları tarafından Türkiye'nin "eyaletlere" bölündüğü ve Van'ın da bu trafikte başlıca rol oynadığı iddiaları, Vanlılar'ın büyük tepkisine neden oldu. Şehir sakinlerinin eleştirilerini bir yere kadar haklı buluyorum. Ama bütün bu olan bitenler, Mars'ta meydana gelmiyor ya? Mutlaka bu ülke coğrafyasından bir yerler, nasibini alacak. Van değil de, Hakkari ya da Bursa deseniz, bu kez onlar isyan edecek. Yine de bir Vanlı'nın samimi feryadını buraya taşıyorum. Konunun "hassasiyetini" bir Vanlı'nın gözüyle daha iyi anlatabileceğime inanarak... Ve ifadelerdeki bazı hakaret içeren cümleleri ayıklayarak... "Bütün Türkiye Van'ı ve Vanlı'yı ya 'terörist' ya da 'eroin satıcısı' zannediyor. Bu kadar basit mi? Bu şehir bu vatanın bir parçası değil mi? Biz bu şehrin evlatları değil miyiz? Nasıl bir T.C. vilayetine 'eroin eyaleti' adı verilebilir? Devlet bu kadar aciz mi? Burası kurtarılmış bölge mi? Buradaki polisler uyuyor da, İstanbul'daki bir narkotikçi mi kurtaracak bu şehri? Bakalım sesimizi duyan olacak mı? Bülent Dicle - VAN."
Bugünkü Tüm Yazıları
Vanlı vatandaşın narkoterör isyanı
Yayın tarihi: 10 Şubat 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/02/10/gny/haber,C2FFDCFE32BD43A2B0006A385F5B88C3.html
Tüm hakları saklıdır.