Türk-İslam korku modelini oluşturmaya çalışıyorum!

* Nasıl hazırlandınız role?
A.İ.: Senaryoyu okuduktan sonra Hasan Bey'in izlememi istediği bazı şeyleri izledim. Mesela youtube'da, Malezya'da çekilmiş, gerçek bir şeytan çıkarma seansı sırasındaki kızın görüntülerini izledim. Orada gördüm surat ne hale geliyor, sesler nasıl değişiyor.

* Bu film yaşanmış bir olaydan sinemaya uyarlandı, öyle değil mi?
H.K.: Aslında 'Nar-ı Semum' diye bir projem vardı. Ortaokulda tanık olduğum bir olaydan yola çıkarak yazdığım hikayede, içine semum giren liseli bir kızın başına gelenler anlatılıyordu. Aynı sınıfta okuyorduk kızla. Onun yaşadıkları beynime kazınmıştı. Geçtiğimiz yıllarda da uzun bir e-mail aldım; içine şeytan giren bir kadın, yaşadıklarını anlatıyordu.

ARKADAŞINDAN ESİNLENDİ

* Neler yazıyordu o e-mail'de?
H.K.: Karabasanı anlatıyordu kadın ve bunu gerçekten yaşamıştı. Karabasanın, insanın üzerine nasıl oturduğunu, ona söylediği kelimeleri, daha sonra hocalar ve psikiyatrlarla yaşadıklarını yazmıştı. O kadınla irtibata geçtim. Kendi senaryom değişmedi ama senaryoyu onun yazdıklarıyla detaylandırdım.

* Ona filmi izlettirdiniz mi?
H.K.: Bir sahneyi seyretti sadece, gerisini izleyemedi. Bu kadar iyi tarif edileceğini beklemiyordu ve Ayça için de 'Çok iyi oynamış' dedi.

* 'Semum' isimli yaratığın çizimini yaparken gerçeklerden yararlanmışsınız...
H.K.: Evet, başına böyle şeyler gelmiş 20 kişiyle konuştum. Ve hepsinin, karşı karşıya kaldığı yaratığın tipiyle ilgili anlattıkları, birbirinin aynısı gibiydi. Onların tanımlamalarından yola çıkarak çizimleri yaptık. Hepsinin anlattığı aşağı yukarı aynı; maymun gibi bir surat, elleri ve saçları yere kadar uzuyor... Fakat vücudu alev alev lav parçalarından oluşuyor, dumanlar çıkıyor.

'SEMUM' BANA TOKAT ATTI

* Filmi çekerken din adamlarıyla görüştünüz mü?
H.K.: Evet, danıştığım kişiler oldu. Özellikle şeytan çıkarma sahnelerine çok dikkat ettim. Bir hocanın öyle bir durumda söylediği cümlelere, okuduğu dualara birebir uydum. Doğu'nun egzorsizmi dememiz için gerçeğine uygun olması lazım.

* Çekimler nasıl geçti?
A.İ.: Ben çok eğlendim. Korku filminin kamera arkası, tam bir komedi filmi gibiymiş...

* Bu film size ne öğretti?
A.İ.: 'Semum' bazı konularda bana güzel bir tokat attı. Bu tarz gizemli şeylerden korkardım. 'Semum' sayesinde korkularımı yendim. İnsanın bilinmeyenden korktuğunu ama aslında Tanrı'ya inancının tam olduğu zaman korkulacak bir şey olmadığını keşfettim.

* Neden çektiğiniz filmlerde İslami öğeleri kullanıyorsunuz?
H.K.: Etten-kemikten olmayan bir varlığı anlatan bir film çekiyorsanız, dinden başka şey kullanamazsınız. Türk-İslam kültüründeki malzemeyi; korku ve mistik sinemayla yenilikçi bir biçimde, inançları sorgulamadan birleştiriyorum. Türk korku sineması ancak bu şekilde dünyada ilgi çeker. Türk-İslam korku modelini oluşturuncaya kadar da bu yolda yürümeye devam edeceğim.