Konut açığının boyutları
EMRE ÇAMLIBEL / SOYAK GENEL MÜDÜRÜ
Nitelikli arsa üretimi, konut üretimini destekleyecek önemli unsurların başında geliyor..
Türkiye'de gayrimenkul sektörü, nitelikli oyuncuların bulunduğu, pazar derinliği olan ve gelişmelere açık bir sektördür. Gerek iş gücü ve insan kaynağı, gerekse bilgi birikimi ve donanım ile önemli bir potansiyele sahip olan gayrimenkul sektörü, Türkiye'nin bu alandaki her türlü ihtiyacını karşılayabilecek yeterlilikte. Bütün bu altyapıya karşın, özellikle alt ve orta gelir seviyesine sahip tüketiciler için konut arzı, konut açığını kapatabilecek seviyede değildir. Ülkemizde birçok sebepten dolayı büyük bir konut açığı bulunmaktadır. Sebeplerden bazılarını nüfus artışı, kırsal alandan kente göç, gelir seviyesine paralel olarak konut niteliklerindeki beklentilerin artması olarak sayabiliriz. Ayrıca, depremden zarar gören, eskiyen veya şartnamelere uygun yapılmayan evlerin yenilenme ihtiyacı da, konut talebinin hızla artmasının diğer nedenleridir. GYODER tarafından hazırlanan araştırma raporu ortaya koyuyor ki, ülkemizde her yıl ortalama 600.000 adet yeni konut ihtiyacı oluşuyor ve bu ihtiyaç önümüzdeki 15 yıl boyunca her yıl oluşacak. Yapılan araştırmalara göre bu 600.000 ihtiyaç sahibi ailenin yalnızca yüzde 20'lik bir kısmı, kredi taksitlerini ödeyebilecek ve konut satın alabilecek maddi güce sahiptir. Geriye kalan kesim ise, konut ihtiyacını karşılayamamakta ve bu durum; kaçak yapılaşma ve kentsel problemler gibi birçok sorunu beraberinde getirmektedir.
'Destek, fiyatı düşürür'
Yukarıda sözünü ettiğim gibi, gayrimenkul sektöründe faaliyet gösteren firmalar, bu konut talebini karşılayacak yeterli donanıma sahiptir. Ancak bunun için, özel sektör firmalarına üretim desteği kapsamında bir takım teşviklerin sağlanması gerekmektedir. Bu teşvikler arasında; arsa payından ve inşaat/malzeme işçiliğinden alınan KDV oranının düşürülmesi, ruhsat, iskan gibi harçlarda bir takım indirimlere gidilmesi, bu tip projelerin satış sözleşmesinden damga vergisi alınmaması gibi maddeler olabilir. Bunun gibi desteklerin sağlanması ile projenin satış fiyatı düşecektir. Diğer taraftan, kamu ile yapılabilecek farklı ortaklıklar ve iş yapım modelleri de, özel sektör firmalarının orta ve alt gelir düzeyindeki tüketicilere yönelik, uygun fiyatlı konut projelerinin hayata geçirilmesine ve dolayısıyla konut açığının hızla giderilmesine zemin hazırlayacaktır. Örneğin, arsanın ve altyapının kamu tarafından tedariği gibi. Konut ediniminin kolaylaştığı bir ortamda, konut piyasasının büyümesi de ivme kazanacaktır. Konut sektörünün alt sektörlerle beraber Türkiye ekonomisine katkısı, yüzde 30 oranındadır. Bu durum göz önüne alındığında, sektörün büyümesinin, istihdamı arttıracağı da bir gerçektir. Ayrıca, orta ve alt gelir grubuna ait tüketicilerin yasal konut alımı gerçekleştirmesinin kolaylaştığı bir ortamda, yasadışı yapılaşmanın da önüne geçilecek ve ülkemizde şehir planlama adına büyük yol kat edilecektir. İmarlı, mülkiyet problemi bulunmayan, nitelikli ve yeterli büyüklükteki arsa tedariği ihtiyacı, gayrimenkul sektörünün gelişmesi açısından büyük önem taşıyan diğer bir konudur. Çünkü; nitelikli arsa üretimi, konut üretimini destekleyecek önemli unsurların başında geliyor. Gündemde olan kentsel dönüşüm çalışmaları, nitelikli arazi tedariği sorununun giderilmesini destekleyecek bir oluşumdur. Yasası hazırlanma aşamasında olmakla beraber, "dönüşüm" projelerinde şu aşamada özel sektörün aktif olmasını beklemiyoruz. Fakat, ilerleyen dönemlerde bu projelerin kamu ve özel sektör işbirliği ile gerçekleşeceğini öngörüyoruz. Bununla birlikte konut sektöründe karşılaşılan bazı sorunların, sektörün büyümesinin sürdürülebilir kılınması açısından öncelikli olarak ele alınması gerekmektedir. Bu sorunların ana başlıkları; kaçak yapılaşma, konut politikalarındaki boşluklar, yasal ve uygulamaya yönelik sorunlar, vergisel sorunlar, kredi uygulamalarında karşılaşılan sorunlar, alt yapı sorunları, mali sorunlar, risklerin yönetimi ve imalat kalitesi sorunları şeklinde sıralanabilir. Bu sorunların, ilgili birimler tarafından öncelikli olarak ele alınması gerekmektedir.
'Verimlilik sürekliliktir'
Gayrimenkul sektörünün ilerlemesine hız kazandıracak farklı bir unsur ise, kalite olgusuna verilen önemdir. Kurumsal yapılanması içerisinde toplam kalite yönetimi ilkesini benimseyen gayrimenkul firmaları ve tedarikçiler, çalışmalarında verimlilik ve müşteri memnuniyetinde süreklilik elde edeceklerdir. Yönetim sistemleri, iş süreçleri, hizmet yapısı gibi konularda kalite standartları çerçevesinde düzenlemelerde bulunan firma sayısının artmasına paralel olarak, inşaat sektöründeki iyileşmeler de hız kazanacak, sürdürülebilir gelişme sağlanacaktır.
Yayın tarihi: 7 Şubat 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/02/07/em/haber,EBE59A3172CF4445BF51E7082D867A5C.html
Tüm hakları saklıdır.