kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 3 Şubat 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

O benim karım ya! Nereye kaçacak?

23.12.2007
- 'Yücel Kop kızın dünyayla ilişkisini kesti, 'Büyürse elimden kaçar, Süreyya küçük kalsın ama benimle kalsın diye düşünüyor," diyorlar...
- Y.K:
Hıncal Uluç dışında kimse bunu söylemedi! Eğer küçük kalmasını isteseydim, dünyanın en iyi derecesini yapmazdı, 21 tane Golden Lig şampiyonluğu almazdı, dünya ikincisi olmazdı, Avrupa şampiyonu olmazdı, dünyada yılın bayan atleti seçilmezdi. En büyük şeyleri ben yaptırmışım. Bu tamamen iftira!

- 'Daha da büyürse elimden kaçar' korkusu hiç yok mu sahiden?
- Y.K:
Dünyanın en büyüğü oldu zaten. Benim eşim o ya, nasıl elimden kaçar? Kendisinin belki kaçmıştır ama bizde öyle bir şey olmaz, sonuna kadar beraberiz!
- S.A: Bir de şöyle diyor; 'Çocuk yaşta kafası yıkandı, o bir şey bilmiyor...' Nasıl yıkanabilir kafam? Ne olursa olsun, eşim tarafından dinlenen, sözüne değer verilen biri oldum. 13 yaşımda da öyleydim, 29 yaşımda da..

- Tersi olsa âşık olmazdınız herhalde?
- S.A:
Ben 13 yaşında spora başladım, 17-18 yaşında yakınlaştık. Dolayısıyla beynimin yıkanması falan komik kaçıyor, el üstünde tutulan biriyim tersine...
- Y.K: Elinde sopa var halbuki (gülüyorlar). Şaka bir yana Hıncal Uluç'un takmasının nedeni şu: Altı-yedi sene önce uluslararası arenaya açıldığımızda, ona bilgi vermemiz gerekirmiş. Birisi aramış, söylemişti, şimdi hatırlamıyorum. Ben de bilgi almak istiyorsa araması gerektiğini söyledim.
- S.A: Kendisi NTV'de de söyledi, 'Bizi arayıp hiçbir bilgi vermiyor,' diye. Biz sporcuyuz, dünyanın hiçbir yerinde de böyle bir şey olmaz. 'Süreyya Ayhan'ın menajeri olacak, doktoru olacak, masörü olacak,' diyor. Bunların hepsini biliyoruz, olmasını da istiyoruz, hani kim veriyor bu imkânları?