kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 1 Şubat 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

'Halis Toprak ile anlaştık itibarını iade edeceğiz'

HAZAL ATEŞ ANKARA
TMSF Başkanı Ertürk, Toprak Bank'ın eski patronu Halis Toprak'la anlaşma sağladıklarını belirterek, "Halis Bey artık bize direnmesinin kendisine çok zarar verdiğini gördü" dedi..
İLİŞKİLİ HABERLER
'Halis Toprak ile anlaştık itibarını iade edeceğiz'
TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, Toprak Bank'ın eski patronu Halis Toprak'la anlaşma sağladıklarını belirterek, "Bize direnmesinin kendisine zarar verdiğini gördü. Halis Bey'in menfaati ve şirketlerinin tekrar ayağa kalkması için faydalı oldu" dedi. Ertürk, Fon'un portföyündeki şirketlerin satış takviminden, küresel krizin bankacılık sektörüne yansımasına, Merkez Bankası'nın İstanbul'a taşınmasından Hazine'ye ödemelere kadar geniş bir yelpazede SABAH'ın sorularını yanıtladı:

KRİZ EYLEM PLANI HAZIRLIYORUZ: Türkiye'de finansal piyasalar Batı'daki kadar karışık enstrümanlara sahip değil. Sade bir piyasaya sahip olmanın faydasını görüyoruz. İlk defa fazla gelişmemiş olmanın avantajını yaşıyoruz. Bizim ekonomimizin kendine özgü koşulları var. Hükümet programı kapsamında, Fon'un da kriz eylem planı çalışması var. Krizin Türkiye'ye yansıması derinlemesine analiz ediliyor. Biz de ev ödevlerimizi yapıyoruz.

RİSK BAZLI BİLGİ SİSTEMİ: Bizim sigorta prim oranımızda temel baz on binde 15. Bu oranı on binde 28'e kadar arttırabiliyoruz. Yasa prim sistemini öngörüyor. Bankalarla ilgili detay bilgiler sorununu çözebilmek için BDDK ile risk bazlı bilgi sistemi oluşturacak bir çalışma yapıyoruz. IMF stand-by anlaşmasında da performans kriteri olarak konulmuş durumda. Bunu mart ayı sonuna kadar tamamlayacağız. On binde 15'in üzerinde banka sayısı zaman zaman değişiyor. Bazen 2-3 oluyor.

TAŞINMA SİYASİ SORUNA DÖNÜŞMEMELİ: Finans merkezi projesinin hayata geçmesinden bir tek yönden memnun olacağım. Ankara'ya gidip gelmekten kurtulacağım (gülerek). Yoksa finans kurumlarının belli merkezde toplanmasına karşı değilim; İstanbul'a ilişkin endişelerim var. Banka otoritesi, sermaye piyasaları, bankacılık açısından tartışılacak bir şey yok. Merkez Bankası idari, siyasi karar. Bunun siyasi bir sorun haline getirilmesini anlamıyorum.

TÜRK İNSANI RİSKİ YÖ- NETEMİYOR: Türk insanı riskini yönetmeyi bilmiyor. Bireylerin kendi bütçelerinde bu anlayış çok zayıf. Herkes kendi riskini iyi yönetecek. Bunu öğrenecek. Bazen ipin ucunu kaçırarak öğrenecek, bazen dışarıdan zorlayıcı faktörle öğrenecek.

YERLİ-YABANCI AYRIMI YANLIŞ: Bankacılık sektöründe yerli-yabancı ayırımı yapmak yanlış. Sonuçta yerli ya da yabancı olsun bütün bankaların risk iştahına, kılığına bakılır. Bu kavramlar mülkiyet ile değişmez. Oyunun kurallarının iyi belirlenmesi gerekir. Yaptırımlar eşit olmalı. Mülkiyet değil, sahiplik önemli. Kurallar iyi konulmalı. Burada kritik olan tek sorun mevduat riskini kimin taşıyacağı.