Altılı tuttu

Turkcell Süper Lig'de Beşiktaş, sahasında Gaziantepspor'u 3-1 yenerek maç fazlasıyla 2. sıraya yükseldi.

KAZIM KANAT: ATARIZ... ATARIZ... (SABAH)

Beşiktaş'ın teknik patronu Ertuğrul Sağlam, takımının iki özel sorununu çözmek zorundadır...

A-Takımın kendisine güvenmesi harika bir duygu. "Nasıl olsa atarız" diyerek neredeyse her maça mağlup başladıktan sonra oyuna asılmak da harika bir duygudur. Ama Beşiktaş'ın yediği bu goller ve pozisyonlar (bireysel hata-takım hatası) neden ve niçin orta göbek ve sol koridorda oluyor? (Özgürcan Özcan topla buluştuğu an markaj bile görmedi. Şutu direkten döndü. Rodrigo Zurita ise golü Toraman-Mercimek-Üzülmez üçlüsünün özel desteği ile attı!)

B-Beşiktaş'ın santrforu Bobo "Önce takımım" demiyor "Önce ben" diyor. Bobo çok özel maçların çok özel anlarında egoizmde sınır tanımıyor. Neden? (Maçın başı, topla buluştuğu an Holosko boşta. Pas verse gol. Bobo sol ayağı ile topu dışarı attı. Oysa Bobo'nun sol ayağı ile bir tane bile golü yok!)

ÖMER ÜRÜNDÜL: CİSSE VE NOBRE (SABAH)

Siyah-beyazlılar ilk yarıda son 10 dakikaya kadar oyuna ağırlık koyamadı. Kopuk futbolla üretkenlik sağlanamadığı gibi savunma güvencesi de oluşmadı. Zaten dünkü kadroyla organize olmak mümkün değildi. Çünkü Nobre-Bobo ve Holosko bir arada oynayınca sıkıntılar doğuyor .

Beşiktaş'ta dün ön plana çıkan iki isim vardı. Birincisi Cisse. Her zamanki gibi disiplin içinde, ön liberoda hem rakip atakların tehlikesini en aza indirdi, hem de top kullandı. Kritik anda attığı gol de kaliteliydi. Ayrıca Nobre'nin golünün de asistini yaptı. Her zaman vurguladığım gibi Cisse, takımın alternatifsiz ismi . Nobre de 90 dakika çalıştı. Rakip savunmaya yaptığı baskıyla rahatsızlık yarattı. Attığı golden önce de yaptığı başarılı hamleyle kalesini bir golden kurtardı. Merak ettiğim konu şu: Bakalım Ertuğrul Sağlam'ın Holosko, Bobo ve Nobre'yi birarada oynatma yanlışını hangi takım cezalandıracak?

Hakem Cüneyt Çakır'ın ilk yarıda Özgür'le Zurita'ya gösterdiği sarı kartlar kalitesiyle bağdaşmayacak kadar ucuzdu.

İLKER ATEŞ: ALTILI TUTTU (FOTOMAÇ)

Beşiktaş aldı başını gidiyor. Böyle bir seriyi yıllar sonra yakalamış olması ne kadar ciddi olduğunu da gösteriyor. Net bir galibiyet oldu. Ancak kolay olmadı. Daha önce yazmıştık, Beşiktaş'ın içinde iki ayrı takım var. Biri savunmada biriken yerliler, öteki de ortada ve ilerdeki yabancılar. Yerliler dün yine falso üstüne falso yaptılar. Beşiktaş'ı yenik duruma düşüren golde Baki'nin zamanlama, İbrahim Toraman'ın müdahalede geç kalışı üçüncü sınıf bir görüntüydü

Bu çok önemli galibiyette iki kişinin büyük payı var. Bunlardan birincisi Holosko. Gerçekten Beşiktaş çok önemli bir hücum oyuncusu transfer etti. Gollerin hepsinde onun rolü var. Holosko hem görünerek oynuyor, hem de saklanarak büyük işler yapıyor. İkinci sırada ise averajla Cisse vardı. Attığı gol ancak onun klasına yakışırdı. Topu kullanması, her tarafı görebilmesi Cisse'yi orta alanda ayrıcalıklı kılıyor. Hayal kırıklıkları da vardı. Delgado bu kez beklenenin çok altındaydı. İnce işler peşinde koşunca bu kez rekor top kayıplarıyla oynadı. Geçen haftaların müthiş Tello'su da dün stop etti.

Evet Beşiktaş iyi ve kötü adamlarıyla hedefe doğru koşuyor. Kötü adamları toparlamanın tek yolu acil ve güzel bir transfer. Bu da bir Beşiktaş gerçeği!

TURGAY DEMİR: BİRİ FAZLA (FOTOMAÇ)

Hafta içinde yazı konusu yapmıştım Beşiktaş'ın istatistiklerini. Sezon başından beri yediği gollerin yarısını ilk 20 dakikada kalesinde görmüş Kartal. Attıklarının yarıdan fazlasını da devrenin ya da maçın son 15 dakikasına sığdırmış. Tam altı maçta bir ya da iki farklı geri düşmüş, buna rağmen (Rizespor hariç) geriye düştüğü tüm maçları kazanmış. Bu yedincisi oldu. Sezon başından beri oluşan istatistiklerini dün gece de inkâr etmedi Kartal! Yine ilk 20'de gölünü (!) yedi, yine devrenin ve maçın son dakikalarında gollerini attı.

Beşiktaş, kolay gol yemeye de alıştı, geriye düşünce panik yapmadan oynamaya da. Gaziantepspor karşısında ilk 20 dakikadaki motivasyon eksikliğini anlamak mümkün değil. Bu bölümde Cisse dışında ne yaptığını bilen bir tek oyuncu yoktu. Baki'nin hatasıyla klasik gol de gelince ilginçtir ama Kartal rahatladı! Gole kadar, kullanmadığı kanatları kullanmaya başladı.

SİNAN VARDAR: HİÇ KOLAY OLMADI (TAKVİM)

Beşiktaş oyuna 4-3-3 sistemi ile başladı. Para problemi var, stoper almayın diye yazıp yazıp duruyoruz ama şu Baki'nin yaptığınıa bakın lütfen... Ve böyle bir hatayı Gaziantepspor değerlendiriyor: 1-0. Holosko'nun gayreti, yeteneği de birleşince her hafta futbolun üstüne artılar koyan Cisse durumu 1-1'e getiriyor. Alışkanlık galiba. İlk golü ilk Beşiktaş yiyiyor sonra da kazanıyor. İlk yarı pozisyon zenginliği Beşiktaş'ın olup, taraftar desteği de olağanüstüydü

Beşiktaş'ın bu maçta zorlanmasının bir diğer nedeni ise G.Antep'e giden Murat Şahin'in iyi oyunuydu. Beşiktaş her şeye rağmen ölüp ölüp dirildiği karşılaşmayı kazanarak şampiyonluk yolunda çok önemli bir virajı geçmeyi bildi.

KORKUT GÖZE: CİSSE VE DİĞERLERİ (HÜRRİYET)

Baki Mercimek ile başlayan suç zincirine tüm savunma birer halka ekledi. Allahaşkına, şu stoperin transfer işi ne zaman gerçekleşecek!

Dilimde tüy bitti... Aranan kurtarıcı gelmeden, Beşiktaş her maçını yüreği ağzında oynar. Devre arası ilk 45 dakikayı bir kez daha yaşadım. Notlarımı hep birlikte okuyalım...

Beşiktaş'ın güvendiği isimler hiç de etkili değildi. Delgado, oyuna ısınmakta sıkıntılar çekti. İstediği bölgelerde topla buluşamadı ve pasif kaldı.

Tello da farklı değildi. Sadece duran toplarda gözüktü... Hani, nerede o öldürücü gollük paslar!

Holosko gözüme hiç çarpmadı. Varlığını bile hissetmedim.

Bobo-Nobre ikilisini ilk yarıda, lunaparktaki çarpışan arabalara benzettim. Her pozisyonda birbirlerine girdiler.

Dün gece Cisse'yi izlerken hep bir sözünü hatırladım...

Türkiye'de herkes golü düşünüyor. Ben de bundan sonra ilk planda hep hücumu düşüneceğim!

Gerçekten hücuma çıkışlarda eli hiç boş dönmüyor. G.Antep'e bir gol attı. Nobre'nin golünde Delgado ile kurduğu diyalog nefisti...

Ama Cisse de hücuma katılınca, gerisi Allah'a emanet.