kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 27 Ocak 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

TBMM Başkanı Toptan'dan ''türban'' açıklaması

Yeni Haber
TBMM Başkanı Köksal Toptan, ''(Anayasa Mahkemesinin karar verdiği bir konuda, Anayasa değişikliği yapılamaz) denilemez. Bu, Anayasa yapım hukukuna aykırı bir iddia olur'' dedi.

Kanal 7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet'in hazırlayıp sunduğu, ''Başkent Kulisi'' adlı programa katılan Toptan, soruları yanıtladı.

''Başörtüsü tartışmalarının ardından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Danıştay tarafından yapılan açıklamaların Meclise karşı mı yapıldığını düşünüyorsunuz?'' sorusu üzerine Toptan, doğrudan Meclise karşı böyle bir şey düşünemeyeceğini söyledi.

Köksal Toptan, kendi açıklamasında da demokrasilerde vazgeçilmez olan kuvvetler ayrılığına herkesin saygı göstermesi gerektiğini, erklerin birbirleriyle uyumlu çalışmasının zorunlu olduğunu vurguladığını ve bu çerçevede bir değerlendirme yaptığını ifade etti.

Kuvvetler ayrılığı ilkesinin, kuvvetlerin birbirlerine tahammül etmesini, birbirine hoşgörülü bakmasını, birbirini dinlemesini, ahenkli çalışmasını gerektirdiğine işaret eden Toptan, şöyle konuştu:

''Kuvvetlerden biri, kendini diğerinin yerine ikame edemez. Yasama organına, 'Ben hüküm veririm, birini mahkum ederim, cezasını infaz ederim'' diyemez. Yargı da yasamanın kanun çıkarmasına müdahale edemez. Ancak burada kritik nokta, bu yetkiler, olağanüstü sınırsız da değil...

Sistem her şeyi düşünmüş de yasama organının yanlış yapabileceğini, yürütmenin yanlış yapabileceğini hesaba katmamış mı? Tabi katmış. TBMM, yanlış bir yasa çıkarabilir. Orada, Anayasal yargı denetimi devreye girer. Yürütme yanlış bir karar alabilir, orada idari yargı denetimi devreye girer. Şimdi bunlara hep saygı göstermek lazım.

Yani yasama organı, 'Anayasa Mahkemesi benim çıkarmış olduğum bir kanunu iptal etti. Nasıl yapar bunu Anayasa Mahkemesi' diyebilir mi? Diyemez.

Ona saygı göstermek zorunda. Veya idari yargı...Türkiye'yi ilgilendiren önemli konularda kararlar verdi. Hükümetlerin verdiği kararları iptal etti. Kimse, 'Danıştay böyle karar verebilir' diyebilir mi? Diyemez.

Beğenmese de hoşuna gitmese de ona saygı göstermek zorunda. Şimdi diğer kuvvetlerin, yasamanın verdiği kararlara saygı göstermesi lazım.''

''... TBMM BAŞKANLIĞI İŞLEME KOYMAZ''

Acet'in, ''Meclisin kararlarını, kimse gölgelemeye çalışmasın'' değerlendirmesi üzerine TBMM Başkanı Toptan, şunları söyledi:

''Çalışamaz....O zaman, 'Hakimler Devleti' olur. Bunun tersi olsa, 'Ben, kanun çıkarırım, herkes motomod buna uyacak, denetim falan tanıman' dersem de o zaman, 'Kanun Devleti' olur. Bunların her ikisi de parlamenter demokraside, çağdaş demokraside söz konusu olabilecek ihtimaller değildir.

Ama burada keyfi yasa da yapamayız. Bizi sınırlayan pek çok hüküm var. Anayasa değişikliği yaparken, Anayasanın 1,2 ve 3'üncü maddesini değiştiremeyiz. Yani bir öneri gelse, Anayasanın 2. maddesinde değişiklik içerse, TBMM Başkanlığı onu işleme koyamaz.''

Anayasa ve İçtüzüğe uygun hareket etmek zorunda olduklarının altını çizen Toptan, ''Uymazsak ne olur? Yapmadan önce Başkanlığın bir süzgeci var. Anayasa ve İçtüğüze aykırı bir kanun tasarı veya teklifi verilemez.

Yaptıktan sonra, Anayasal yargı denetimi var....O zaman buradan çıkan kararların, bu süreçler dikkate alınarak saygıyla karşılanması gerekir. Kimse, 'O benim, hoşuma gitmedi, ben buna bakmam, dikkat etmem' diyemez'' dedi.

''TÜRBAN UZUN YILLAR TARTIŞILIYOR''

Mehmet Acet'in, ''Yargıtay Başsavcılığı ile Danıştayın, türbanla ilgili açıklamalarında, 'Toplum içinde bölücüğe neden olur' şeklinde ifadeler bulunduğunu'' öne sürmesi üzerine, Köksal Toptan, o ayrıntılara konumu itibariyle girmesinin doğru olmadığını söyledi. Türkiye'nin, türbanı çok uzun yıllardan beri tartıştığını anımsatan Toptan, konuyla ilgili bir anısını anlattı.

TBMM Başkanı Toptan, Milli Eğitim Bakanı olduğunu dönemde, Kahramanmaraş Milletvekili Ökkeş Şendiller'in 4 Mayıs 1993 günü gündemdışı konuşma yaptığını söyledi.

Milli Eğitim Bakanı olarak milletvekiline cevap verdiğini belirten Toptan, o konuşmasında, ''Din ve vicdan özgürlüğü, ibadet özgürlüğünü içine almıştır. İbadet özgürlüğü yoksa, din ve vicdan özgürlüğünün kağıt üzerinde olması bir şey ifade etmez. Onun da dışında, din ve vicdan özgürlüğü insanların istediğini giyinmesi hakkını da kendisine verir.

İnancı sebebiyle, öyle inandığı için o şekilde giyinen bir insanın, 'Niçin öyle giyiniyorsun' şeklinde bir soruya tabi tutulması bize göre mümkün değildir. Üniversitelerimizde inancı sebebiyle başını örten öğrencilerimize veya dışarda inancı sebebiyle örten insanlara, örtmeyenlerin; örtenlerin de örtmeyenlere, niçin böyle davrandığı sorusunu sormaya hakları yoktur. Şu anda Türkiye'de 54 üniversite vardır. Sadece ODTÜ ve Hacettepe üniversitelerinin bazı bölümlerinde başörtüsü takan kız öğrencilerimizle ilgili bir takım disiplin işlemi yapılmıştır'' dediğini söyledi.

''TÜRBAN AŞAĞI, TÜRBAN YUKARI...''

TBMM Başkanı Toptan, ''Burada, herkesin kendini sorgulaması lazım. Aradan 15 yıl geçmiş, hala türban mesesiyle uğraşıyoruz. 1993 yılında sadece 2 üniversitenin bir iki bölümünde kalmış, şimdi niye bir genel yasak var? Burada herkesin kendi kendine soru sorması lazım. Siyasetçiler, lehinde, aleyhinde olanlar, buna tepki gösteren kişiler, kurumlar...'' diye konuştu.

Dünyanın, ABD kaynaklı ciddi küresel krizin etkisi altında olduğunu hatırlatan Köksal Toptan, bu krizin yakında Avrupa'da da etkisinin görülmesinin söz konusu olduğunu söyledi. Küresel krizin Avrupa'ya gelmesi durumunda, Türkiye'nin bir takım ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya kalacağını vurgulayan Toptan, şöyle devam etti:

''Oysa şimdi biz Türkiye olarak, düşünürüyle, siyasetçisiyle, idarecisiyle, bürokratıyla, bütün kesimleriyle, bunu tartışmamız lazım. Bunu konuşmamız lazım. Bu krizden Türkiye'nin karlı çıkması da mümkün.

Buradan nasıl karlı çıkabiliriz? Bu hesapları yapmamız gerekir. Bu krizler, siyasi bir takım problemleri veya gelişmeleri de beraberinde getirebilir. O gelişmeleri Türkiye'nin önüne koyup, 'Acaba nasıl gelişmeler olabilir? Bu gelişmelerden nasıl etkileniriz, nasıl yararlanabiliriz' diye hesap etmesi lazım. Biz bunları yapmıyoruz. 15 senedir türban aşağı, türban yukarı bunu tartışıyoruz.''

''HALKIN, LAİKLİKLE İLGİLİ PROBLEMİ YOK''

TBMM Başkanı Toptan, Anadolu'daki insanların, bu tartışmalara lehte veya aleyhte çok anlam veremediğini kaydederek, ''Çünkü laikliği de biz yanlış anlıyoruz. Halkımızın, laiklikle ilgili bir problemi yok'' dedi.

Laikliğin, Cumhuriyetle birlikte ivme kazandığını, geliştiğini ve hukuki kavram haline geldiğini anlatan Toptan, cumhuriyetin ilk yıllarında ve Osmanlı döneminde 3 ibadethaneyi yan yana koruyabilmiş bir gelenekten gelindiğini bildirdi. Toptan, ''O nedenle halkımızın laiklikten, laiklik uygulamasından ne hoşnutsuzluğu var, ne bir alıp verebileceği var. Ankara'da yapılan tartışmaları, halkımız çok fazla anlıyor değil'' diye konuştu.

Köksal Toptan, ''Bu konuda (türban), yüksek yargı organları karar vermiştir. Dolayısıyla 'Meclis, bu konuda hiçbir şey yapamaz' gibi bir yaklaşım var. Bu konuda ne diyeceksiniz?'' sorusu üzerine, Anayasa ve İçtüzüğün öngördüğü şartları taşıyan bir anayasa değişikliği önerisi TBMM'ye geldiği zaman teknik düzeyde inceleneceğini ve sonra da Anayasa Komisyonuna gönderileceğini söyledi. Toptan, ''Anayasa Komisyonu, bu tartışmaların hepsini yapar. Bunun dışında, böyle bir öneri, Anayasanın 10, 26, 42. maddelerinde değişiklik öngören bir önerinin, daha ileri boyutta Anayasanın 2. maddesiyle irtibatını kurma konusunda şu anda bir şey söylemem mümkün değil. Onu, bu konuda çok deneyimli arkadaşlarımız, otururlar, konuşurlar, değerlendirirler. Ondan sonra bir sonuca varırız. Ondan sonra da gereğini yaparız'' dedi.

''BUNLAR HASSASİYETLERDİR, TOPLUMSAL REFLEKSLERDİR''

''Anayasa değişikliği geldiği zaman Anayasa Komisyonuna gönderecek misiniz?'' sorusuna TBMM Başkanı Toptan, ''Onu bilemem. Anayasanın 2. maddesini yürürlükten kaldıran bir öneri gelirse, elbette onu işleme koyamayız'' karşılığını verdi.

''Anayasanın 10 ve 42. maddelerinde değişiklik düşünülüyor. 'Anayasanın 2. maddesine atıf olduğu için bir şey yapılamaz' deniliyor. Yapılabilir mi yapılmaz mı?'' sorusuna Toptan, şu yanıtı verdi:

''(Anayasa Mahkemesinin karar verdiği bir konuda, Anayasa değişikliği yapılamaz) denilemez. Bu, Anayasa yapım hukukuna aykırı bir iddia olur.

Öyle şey olur mu? Pek çok konuda da yapılmıştır. 1982 Anayasası'nın pek çok hükmü, geçen sürede değişikliğe uğramıştır. Değiştirilmeden önce, Anayasa Mahkemesinin bunlarla ilgili kararları vardır. Mesela siyasi parti kapatma süreciyle ilgili daha önceki mevzuata dayalı kararları vardır ama ondan sonra Anayasa, siyasi partiler kanunu değiştirilmiştir.

Anayasa Mahkemesi, değişen o şartlara göre hüküm vermeye başlamıştır. O bakımdan, 'Anayasa yargısının karar verdiği bir konuda, yeni bir anayasal düzenleme yapılamaz' demek hukuk tekniği bakımından mümkün değildir.''

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile bazı çevrelerin değişiklik teklifine çok ciddi tepkileri olduğunun anımsatılarak, ''Memlekette, yasak kalkarsa bir huzursuzluk olur mu?'' diye sorulması üzerine de Toptan, Türkiye'nin bu konuyu tartışabilmesinden, herkesin düşüncesini ortaya koyabilmesinden korkmamak gerektiğini belirtti.

''Bunlar hassasiyetlerdir, toplumsal reflekslerdir. Bunların hepsine saygı göstermek lazım'' diyen TBMM Başkanı Toptan, ''Cumhuriyet mitingleri yapıldığı zaman da aynı şeyi söylemişimdir. Bir toplumda değişik frekanslı bu tür reflekslerin olmasından endişe duymamak lazım. Sayın Baykal'ın yahut ona benzer açıklama yapan arkadaşların hassasiyetlerine de saygı göstermek lazım. Herkes düşüncesini söylüyor. Türkiye sonunda doğruyu mutlaka bulur'' diye konuştu.

(AA)