Kayserili yöntemi

Bazı yemekler, geceler, balolar, davetler olur. Yenilir içilir. Ve sıra, "açık artırmaya" gelir. Açık artırmada toplanan para "elbette saygın bir amaca" yöneliktir.
Fakat "kiminin gücü sınırlıdır" Açık artırmaya katılmaz. Kiminin "parası vardır." Artırdıkça artırır.
Açıkçası bu tablo "pek şık değildir." Ama yine de "yaygın bir uygulamadır."

Kayseri'de "toplantılar, etkinlikler" vardı. Cumhurbaşkanı da katıldı. Eğer bir "açık artırma" yapılsaydı. Argo deyimle "eşek yüküyle" para toplanırdı.

"Kayseri geleneği" hoşumuza gitti. Açık artırma yapılmıyor.
Kimse kimseden, hiçbir hayır işi için, para istemiyor. Ancak...
Masalara "bir kağıt" konuyor.
Kağıtta belediye başkanının yazdığı bir "liste" var.
"Şuraya bir sağlık ocağı lazım" gibi. "Şu mahallenin okula ihtiyacı var" gibi.

Eğer masadakilerden biri "zenginse..." "Hayırseverse..." "Kağıdı" alıyor, katlıyor, cebine koyuyor. Sonra da "gereğini yapıyor."
"Kayserili yöntemiyle" alınan sonuç, açık artırma ile toplanacak paranın belki 10 katı, 50 katı, 100 katı.