Tartışması sürüyor

Prof. Dr. Semih Gemalmaz (İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi): "AİHM Başkanı Jean Paul Costa'nın AİHM'de türban ile ilgili alınan içtihat kararının değiştirilme olasılığının az olduğu yönünde dile getirdiği görüşü biz uzun zamandır anlatmaya çalışıyorduk. Mahkeme başkanının açıklaması hukuki gerçeklere uygundur. Leyla Şahin davasında karar 16'ya 1 gibi ezici bir çoğunlukla alınmıştır ve AİHM'nin ve diğer yüksek mahkemelerin ve Anayasa Mahkemesi'nin yerleşik içtihatlarının bugünden yarına toptan ve köklü biçimde değişeceğini sanmak gerçekçi değildir. Bu konuda içtihat değişikliği ancak Mahkeme Başkanı Costa'nın da altını çizdiği gibi çok nadiren gündeme gelebilir."

Prof. Dr. Yavuz Atar (Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi): "AİHM Türkiye'nin türbanı yasaklaması gerektiğini söylemiyor, sadece var olan yasağın sözleşmenin ruhuna aykırı olmadığını söylüyor. Ama Türkiye bu yasağı kaldırırsa zaten AİHM'ye gidiş söz konusu olamaz. Birileri, bazı insanlar başını açsın diye AİHM'ye gitmez. Başvurursa da AİHM'nin, 'böyle bir serbestlik koydunuz, bunu kaldırın' diyeceğini zannetmiyorum. Anayasa Mahkemesi ise, anayasa değişikliklerini esastan denetleyemez. 1982 Anayasası'nın 148. maddesi Anayasa Mahkemesi'nin hangi konularda değişiklikleri denetleyebileceğini ortaya koymuş. Değişmez 1, 2, ve 3. maddeyle çelişen bir değişiklik olsa dahi, ki burada yok, bunları esas yönünden denetleyemez."

Prof. Dr. Baskın Oran: (Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi) "İşin anayasa ya da yasalarla çözülmesiyle ilgili tartışma teferruat. Nasıl çözmeye çalışılırsa çalışılsın hizmet alana özgürlük verilirken, hizmet veren için laik devletin ilkelerine göre giyinme kuralı muhafaza edilmeli. Ayrıca buradaki eşitlik ölçüsü öğrencinin üniversiteli olup olmamasına bağlanmalı. Kamu alanı falan sökmez, çünkü sokak da kamu alanı. Türbanlı kadını sokağa çıkarmayacak mısınız? Bu tartışma şurada düğümleniyor: Dinciler 'ben her yerde takarım' diyor, laikçiler ise 'hiçbir yerde taktırmam'. Söylediğim formülle tartışma biter."