Pamuk kararında 'teşhir' önerisi

Yargıtay 4'üncü Hukuk Dairesi'nin, Orhan Pamuk hakkındaki dava sonunda verdiği "her Türk vatandaşı tazminat davası açabilir" kararı 301'inci maddenin yeni bir yüzünü ortaya çıkardı. Ergenekon operasyonunda gözaltına alınan avukat Kemal Kerinçsiz, bir grup şehit yakını ile birlikte, Pamuk'un yargılanmasına neden olan sözlerinde Türklüğe hakaret olduğu iddiasıyla "Türk vatandaşı" olarak açtıkları tazminat davası Şişli 3'üncü Asliye Hukuk Mahkemesi'nden geri dönmüştü. Yargıtay 4'üncü Hukuk Dairesi ise son günlerde tartışılan "Her Türk, Pamuk aleyhine tazminat davası açabilir" içerikli kararıyla Şişli Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kararını bozarken bir öneride de bulundu. Daire Borçlar Kanunu'nun 49'uncu maddesinin 3'üncü fıkrasına özellikle işaret ederek mahkemelere, davalarda parasal olarak tazminata hükmetmek yerine "teşhir cezası" yolunu gösterdi. Bu fıkra, "Hâkim, bu tazminatın ödenmesi yerine, diğer bir tazmin sureti ikame veya ilave edebileceği gibi tecavüzü kınayan bir karar vermekle yetinebilir ve bu kararın basın yolu ile ilanına da hükmedebilir" düzenlemesini içeriyor. Yani 301'inci maddeden yargılanan herkes için açılabilecek tazminat davalarında, parasal tazminat yerine "Türklüğü ve devlet organlarını aşağılama" suçunu işleyen kişiyi eleştiren kararların, gazetelerde ve diğer yayın organlarında mahkeme kararı ile yayınlanması gündeme gelecek.