Yeni jenerasyona türkü sevdirmek ulvi bir görev

Müzik dünyasına adım attığı günden beri 'gençlere türkü sevdirmeyi' misyon edinen Kubat, üç yıl aradan sonra çıkardığı 'Kubat 2008' adlı albümüyle aynı mücadeleye devam ettiğini söyledi. Geçtiğimiz haziranda askerden dönen ve Kral TV'de 'Kubat Zamanı' adlı program yapmaya başlayan Kubat, halk ezgilerine hak ettiği değerin verilmesi için, her şarkıcının albümüne bir türkü koymasını önerdi.

* Yeni yılın ilk haftası piyasaya çıkardığınız 'Kubat 2008'in hazırlık süreci nasıl gelişti?
Haziranda askerden döndükten sonra bilinçli bir hazırlıkla çalışmaya başladık. Kaldığım yerden devam ediyor olmam çok önemliydi ve bu albümde her şey tam yerine oturdu. Yeni doğmuş gibi, yeni bir sayfa açtık ve yeni şarkılarla çıktık. İlk kez evdeki hesap çarşıya uyduğu için mutluyum.

TARZIMI BOZMADIM

* 'Kubat 2008'in diğer albümlerinizden farkı ne?
Her zamanki tarzımızı bozmadık. En önemli fark olarak, müzikteki sound değişikliğini söyleyebiliriz. Albümde daha çok rock altyapısı var. Dünya müziğini takip ederek, ülkemizin yönelimlerini tartarak, gençlerimizin neler dinleyip, sevdiğini görerek; doğru soundu yakaladığımıza inanıyorum.

* Türküleri sevdirme misyonunuzu bu albümde de devam ettiriyorsunuz değil mi?
Tabii ki! 1995'te ilk çıktığımda da yeni bir anlayışla, sevdiğim bir müzikle çıkmıştım. O zaman yeni bir şey yapmıştık ve çok beğenilmişti. Türküleri sevdirme misyonumu bu albümde de devam ettiriyorum ama kendimi tekrarlayarak değil. Artık biz ikinci jenerasyon olduk. İlk albümden bu yana 12 sene geçti. Benim 12 yaşındaki çocuğun da türkü dinlemesini sağlamam, ona hitap etmem gerekiyor.

* Yeni jenerasyona ulaşmak için ne tür yenilikler yaptınız?
Bunun için uğraştık. Her 10 yılda bir, jenerasyon değiştiği için kendimizi yenilmemiz gerekiyordu. Popüler soundun dozunu çok güzel ayarladığımıza inanıyorum.

DÜŞÜNME ŞANSIM OLDU

* 3 yıl albüm yapmadığınız ve ardından askere gittiniz. Bu süreçte müzikteki yenilikleri takip edebildiniz mi?
Ben camiadan uzak kaldım ama hiç kopmadım. Uzak kalınca daha iyi analiz edebilme şansım oldu. Dışarıdan bakınca olup bitenleri görebildim. Askerdeyken de repertuvar konusunda falan düşünme şansım oldu. Oradaki duygular da bu albüme yansıdı. O duyguları çöpe atmamak gerekirdi. Yeni soundla birlikte onu duyurmak istedik. Ardahan'da 10 bin 700 kişinin içinde askerlik yaptım. Orada gençlerin neyi dinleyip, neyi dinlemediğini gördüm. Ücra köşelerdeki insanların, ortak paydalarını çok iyi analiz edebilme imkanım oldu.

* Siz türküleri sevdiremeye çalışıyorsunuz ancak, son dönemlerde elektronik müziğe olan ilgi de giderek artıyor...
Ben her ne kadar halk müziği söylüyor olsam da; elektroniği de, rockı da, arabeski de seviyor ve dünya müziğini iyi takip ediyorum. Bence hepsinin yeri ayrı. Elektronik müzik de hayatımızda olmalı ve bizim onu yakalamamız gerek. İçimizdeki halk müziği tınılarını yeni nesillere taşımanın, ulvi bir görev olduğunu düşünüyorum. Farklı tarzda müzik yapan herkes albümüne bir türkü koysa fena mı olur?