Mutfak kültürü diyabete yön veriyor
Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) Tıp Fakültesi İç Hastalıklar Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Edip Uçar, diyabetin en fazla Doğu Akdeniz ile Güneydoğu Anadolu'da görüldüğünü bildirdi. Uçar, Hatay'da hayvansal gıdaların çok tüketilmesi ve tatlı yeme alışkanlığıyla hareketsiz yaşamın diyabeti tetiklediğini söyledi.
Türkiye'de diyabet hastalığının ortalamasının yüzde 7-8 olduğuna işaret eden Uçar, şunları kaydetti: ''Bu alanda lider iller genellikle doğu Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nden çıkıyor. İlk sırayı yüzde 13 ile Şanlıurfa alırken, 5'inci sıradaki Hatay'da bu oran yüzde 10,1. Diyabet hastalığı büyük oranda genetik olarak görülür. Gençlerde ve çocuklarda görülen diyabet hastalığı ise irsi değil. Çoğunlukla kilolu, orta yaş ve üstü olanlarda görülür. Bu bölgede beslenme alışkanlığından kaynaklanan bir diyabet yoğunluğu var. Karbonhidratlı tatlı grubunun (künefe, kadayıf gibi) ve sakatat gibi hayvansal gıdaların çok tüketilmesi, hareketsiz yaşam sürülmesi diyabeti tetikliyor.''
''TÜM ORGANLARI OLUMSUZ ETKİLİYOR''
Uçar, diyabetin kronik bir hastalık olduğunu; söz konusu bölgeler başta olmak üzere risk grubundakilerin titizlikle incelenerek, önlemler alınması gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti: ''Bizim için en önemli nokta, şeker hastalarının tedavisinde zorlanıyor olmamız. Hastanın, bu hastalıkla yaşamayı bilmesi gerekir. Bu hastalık kronik olduğu için tamamen yok olması söz konusu değil. Amaç, hastaya daha kaliteli ve sağlıklı yaşam sunabilmek. Bunun için de hastanın kontrollere zamanında ve sürekli gelmesi gerekiyor. Şeker hastalığının vücutta etkilemediği organ yok. Her damarı, her siniri etkiler. Özellikle göz ve böbreklerde büyük hasar bırakmakta.''
''ŞİKAYETİ OLMAYANLAR DA TAHLİL YAPTIRMALI''
Diyabetin, diyetisyen ve hastanın tedaviye birlikte karar verecekleri bir hastalık olduğunu vurgulayan Uçar, bunlardan birinin eksikliğinin diyabet tedavisinin başarısız olması anlamına geldiğini söyledi.
Hastalara diyabet eğitiminin iyi verilmesi ve daha geniş kitlelere ulaşılması halinde başarılı olunacağına dikkati çeken Uçar, ''Her hastamıza insülini nasıl yapacağını, nasıl beslenmesi gerektiğini ve egzersizleri nasıl yapması gerektiğini anlatıyoruz. Ailesinde şeker hastalığı olanlar ya da kendisinde şeker hastalığı belirtileri olanlar mutlaka bir sağlık merkezine başvurup kan şekeri ölçümlerini yaptırmaları gerekiyor. Hiçbir şikayeti olmayanların bile yılda en az bir kez ölçüm yaptırmaları gerekli. Ailede diyabet hastalığı varsa belirti olmasa bile 6 ayda bir kan şekeri ölçümü ve şeker yükleme testi yapılması gerekir'' dedi.
Yayın tarihi: 21 Ocak 2008, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/01/21/gny/haber,F42DA9A219DC486A8E995D6366991DDE.html
Tüm hakları saklıdır.