Her evin bir parçasıyım aç da kalmam, açık da!

Usta oyuncu Kadir İnanır, 110'uncu filmi 'Son Cellat' için Amasya'da kamera karşısına geçti. 39 yıl boyunca 'dik başlı, yakışıklı ve karizmatik' rollerle izleyici karşısına çıkan İnanır; bu filmde çürük dişli ve kambur 'Hamal Bayram'ı canlandırıyor. Fiziksel eksilerinin yanı sıra, cahil ve ezik bir tip olan 'Bayram', filmde dayak bile yiyor! Sanatçının 'Son Cellat'taki bu 'farklı' rolü akıllara "Kadir İnanır, Kadirizm'in dibine kendi elleriyle dinamit mi koydu?" sorusunu getirdi. Türk Sineması'nın 'Kadir Baba'sı da bu soruyu net bir şekilde yanıtladı: "Kambur oldum diye Kadirizm yerle bir olmaz. Çünkü bu felsefe şekilde değil, ruhta yaşar. Kadirizm, benim hayata bakışımı, felsefemi, söylemlerimi simgeler. Düşmanlarım canlanlandırdığım karakterleri bana silah olarak kullanmasın!"

SAVCI ROLÜ HEYECAN VERMEDİ
* 'Kambur Bayram' bildik Kadir İnanır tiplemelerinden oldukça farklı. Yakışıklı ve karizmatik değil... Çürük dişli ve kambur olmasının ötesinde ezik. Bu karakterin hangi özellikleri sizi cezbetti?
'Son Cellat'da bana önce 'Savcı Yusuf' karakteri teklif edildi. Hemen reddettim. Çünkü 'Savcı Yusuf' gibi bir karakteri daha önce birçok kez canlandırdım. Bu nedenle beni heyecanlandırmadı. İzleyiciyi de heyecanlandırmazdı. Oysa 'Hamal Bayram' gibi bir karakteri hiç canlandırmamıştım. Beni heyecanlandırdı. Bayram'ı canlandırmadığım takdirde, filmde yer almayacağımı söyledim.

* 'Hamal Bayram' karakteri Kadirizm'i zedelemeyecek mi peki?
Kadirizm şekilde değil, ruhta yaşar. Kadirizm, benim hayata bakışımı, felsefemi, söylemlerimi simgeliyor. Canlandırdığım karakterlerin tipini değil! Ben salon erkeği değilim. Ne zaman bir salon erkeği oldum ki? Bu nedenle Kadirizm'in zedelenmesi mümkün değil.

İDAM, İNANÇLARIMA AYKIRIDIR
* Filmde bir mahkumun ipini çekeceksiniz... İdam yanlısı mı, yoksa karşıtı mısınız?
Ben inançlı bir insanım. Canı Allah verir ve onu almak sadece Allah'ın hakkıdır. Bir kulun, diğer bir kulun canını alma hakkı yoktur. Bu "işlenen suçlar cezasız kalsın' demek değildir. Ben idama inancım nedeniyle karşıyım. Ama hiçbir suç da cezasız kalmaz. Okuyoruz, küçük çocuklara tecavüz edip öldürenler var. Bunlara nasıl ceza verilmeli? Böyle bir suçun cezası ne kadar ağır olursa olsun yine insanlara doğal olarak yeterli gelmeyecektir. Bana da gelmez. Peki ne olacak? İdam etmemeliyiz çünkü inançlarımıza aykırı! Ömür boyu hapiste en ağır şartlarda çürüsün... Ayrıca içeride diğer mahkumlar böyle bir suç işleyene öyle bir ceza keser ki; idamdan beter olur. Eminim idamı tercih edecek kadar ağır cezalandırılıyorlardır.

* 'Son Cellat'ın Amasya'daki ilk çekim gününde, halk size büyük sevgiyle yaklaştı. Onlarla tokalaşırken neler hissettiniz?
Bana dokunurlarken kendi ailelerinden birine dokunma duygusunu yaşıyorlar. Bir ömrün karşılığını, Türkiye'deki her evin bir parçası olarak alıyorum. Bir oyuncunun bu kıvama gelmesi oldukça zordur. Her evin bir parçası olmak her oyuncunun becerebileceği bir iş değildir.

SÖYLEDİĞİM GİBİ YAŞADIM
* Siz hangi özelliklerinizle her evin bir parçası oldunuz?
Seçtiğim senaryolardan yaşam biçimime, hayata dair söylemlerimden savunduğum değerlere kadar birçok konuda halkın sevdiği ve saygı duyduğu bir sanatçı oldum. Tam 39 yıldır aynı mesleği yapıyorum. Her filmimde insanca yaşama mesajı verdim. İnsanca yaşamak için nelerin gerekli olduğuna yönelik söylemlerde bulundum.

* Peki bunlar yeterli miydi?
Hayır. Hiç kimse aptal değil. Söylemlerin bir senaryo metninden ibaret olduğunu biliyorlar. Eğer bir oyuncu, filmlerindeki söylemlerini kendi özel hayatında da dile getirebiliyorsa; işte o zaman halkın kahramanı oluyorsunuz. Ben bunu başardım. Filmlerimdeki Kadir İnanır ile özel hayatımdaki Kadir İnanır aynı. Benim sevilmemin nedeni işte budur!

* Küçük çocuklar bile sizitanıyor. Sizce bu nasıl oluyor?
Annebabalarındantanıyorlar... Çocuklar, ailelerininsevdiği birini doğal olarak seviyor. O çocuklar benim servetim.Ne kadar kızgın olursam, ne kadar moralsiz olursam olayım; birçocuk gelip bana 'Kadir Amca'dediği an kendimi yeniden doğmuş gibi hissediyorum. Ben meslek hayatım boyunca oyunculukdışında hiçbir ek iş yapmadım.Yarın beş parasız kalsam, hergün bir eve gidip 'Benim paramyok. Bana bakın' diyebilirim vebana açılmayacak kapı yoktur.