kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 17 Ocak 2008, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
NEŞECAN ÇEKİCİ

'Değer'li bir meslek

KONUK YAZAR: NEŞECAN ÇEKİCİ
10.01.2008
Ülkemizde yıllardır ekspertiz olarak anılan değerleme hizmeti, geçmiş yıllarda mevcut iki şirketle beraber, kurumların kendi bünyelerinde istihdam ettikleri personel ve bilirkişilik müessesesi tarafından gerçekleştirilmekteydi. Yaklaşık 6 yıl önce, Sermaye Piyasası Kurulu'nun Seri: VIII ve 34 ve 35 nolu tebliğleriyle Gayrimenkul Değerleme Uzmanı ve Değerleme Şirketleri tanımı yapıldı. Böylece değerleme çalışmaları, belli bir standarda, belli format ve usullere oturan bir sektör olma yolunda önemli bir adım attı. Birçok meslek tarafından ilgi gören ve cazip bir iş kolu olarak dikkat çeken değerleme uzmanlığı birçok sıkıntıya rağmen gelişimini sürdürüyor. En önemli sıkıntı, bu alanda yeterli sayıda uzman olmaması. Bu problem belli düzenlemelerle bertaraf edilmeye çalışılmakta. Konunun nicelik problemi dışında nitelik yönünden de önemli sıkıntıları var. Uzmanlık sınavını kazanmak, bilgiyi öne çıkarmak açısından tabii ki çok gerekli. Ancak yeterli değil. Saha tecrübesi ve değerleme yöntemlerini kullanma becerisi büyük riskleri elimine etmek açısından çok önemli. Yeterli eğitim, bilgi ve tecrübesi olan bir değerleme uzmanını istihdam etme şansına sahip bir değerleme firmasının bunun devamındaki konuları da iyi yönetmesi gerekiyor. Çünkü işin doğasında var olan dinamizm, zahmet ve özveri uygulamada karşılaşılan başka birtakım eksiklik ve aksaklıklarla daha da zor hale geliyor. Türkiye'nin önemli kurumlarının bir meslek kolu olarak tanımladığı ve yıllardır emek vererek geliştirmeye çalıştığı değerleme müessesesi bazı kurumlar veya kişilerce sanki yadsınıyor. Eğitimli, lisanslı, tecrübeli uzmanlar görevlerini ifa ederlerken işin gerektirdiği bilgi ve belgelere ulaşmada neredeyse bir savaş yaşıyorlar. İşin gereği ile ilgili hizmetlerin, bilgi ve belgelerin alındığı kuruluşların (tapu daireleri, belediyeler v.bçalışmaları belli düzenlemelerle standart hale getirilmeli. Ne yazık ki bazı tapu daireleri ve belediyeler, önümüzdeki yıllarda çok sayıda yapılması söz konusu olacak değerleme hizmetine destek verecek yapılanmada değil. Otomasyona geçilmesi, kişisel keyfiyet ve hataları ortadan kaldıracak hem de bu kurumların çalışanları için önemli ölçüde bir rahatlama yaratacaktır. Doğru, bağımsız, tarafsız ve hızlı rapor üretmek birçok kurumun birlikte ve bir takım olarak çalışmasını gerektiriyor. Bu konu bir ayrıntı değil. İşin özü aslında. Bunları görmemezlikten gelmeden standart yapılanmayı sağlamak, uzmanların bilgi ve belgeye ulaşma konusunda daha şeffaf koşullarda çalışmasına olanak tanımak gerekiyor. Çünkü kurumlar ve kurallar uzman imzalarına ağır sorumluluklar yüklüyor. Yeni yeni emeklemeye başlayan sektörde kurallar oluşurken bir şeyleri atlamamak gerekiyor. Hizmet alan taraflar uluslararası standartlara uygun, doğru ve hızlı rapor beklerken arada kalarak demotive olan kişiler bu hizmeti yürüten değerleme uzmanları olmamalı. Halen yetersiz olan uzman sayısının nasıl artırılacağı tartışılırken yetişmiş insan gücünü de kaybetmeyelim. Değerli ve seçkin olan bu meslek, nitelikli çalışanlarla hak ettiği yeri bulacaktır.