Gelişmek için yabancı sermaye şart
Konut stokunun niteliksiz olması yatırımcılara büyük yatırım potansiyeli sunmaktadır..
Gayrimenkul sektörü son yıllarda sağlanan istikrar ortamına paralel olarak büyüme sürecine girmiş ve lokomotif sektör rolü ile ekonomik büyümeye önemli katkılar sağlamıştır. Makro ekonomik dengelerin gidişatı, Türkiye'nin istikrarlı yapısı ve kurulmak istenen mortagage sistemiyle ilgili olumlu beklentiler sayesinde, projelerde ciddi bir artış gözlemlenmektedir.
Avrupa Birliği'ne üyelik sürecinin bir sonucu olarak gayrimenkul sektörünün de kurumsallaşmaya başladığı görülmektedir, ayrıca 06 Mart 2007 tarihinde yürürlüğe giren Mortgage Yasası ile bu süreç hızlanmış ve sektöre olumlu katkıları başlamıştır.
Ekonominin olumlu gelişimine bağlı olarak gelecek yabancı sermaye ile birlikte artacak üstün teknolojik yatırımlar sektöre olumlu yönde etki edecektir.
Şu an için yerli yatırımcılar daha aktif durumdadır ancak ticari gayrimenkullerde yabancı sermayenin daha etkin olduğunu görmekteyiz. Hem yerli hem de yabancı sermaye için ülkemizin fırsatlarla dolu olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle metropol kentlerimiz, kentsel dönüşüm programları dahilinde modern ve güvenli yaşam alanlarına dönüştürülürken ortaya çıkacak finansman ihtiyacının büyüklüğü dikkate alındığında Türkiye'nin kaynaklarının yeterli olamayacağı, dış kaynaklı doğrudan yatırım sermayesinin ve mortgage fonlarının girişinin şart olduğu bir gerçektir.
Dış finansman alternatif
Gelişmekte olan ülkelerin kalkınma öncelikleri; sürdürülebilir bir ekonomik büyümenin başarılması, yatırımların artırılmasını, dünya pazarlarında inşaat gücünün artırılmasını, daha fazla ve daha iyi istihdam fırsatlarının yaratılmasını, teknolojik gelişmenin güçlendirilmesini ve gelecek nesiller için çevrenin korunmasını içermektedir.
Gelişmekte olan ülkelerin, ekonomik kalkınmalarının finansmanında var olan yapısal darboğazların hem nedeni hem de sonucu olarak ortaya çıkan sermaye birikimi yetersizliği karşısında tek alternatif dış finansmandır sağlamaktır. Hızla gelişen kentlerin genellikle bir numaralı sorunu konuttur.
Bu sorun kentte yaşayanlar ya da kente yeni gelenlerin yeterli ölçülerde, kalite, güvenlik ve sağlık açısından çağdaş yaşamın gereklerini yerine getirebilen konut birimlerine sahip olabilmelerindeki güçlüklerden ve aynı zamanda konut kıtlığının gerisinde yatan "arsa ve yatırılabilir fon" kıtlığından kaynaklanmaktadır. Ülkemizi cazibe merkezi yapan ve gayrimenkul danışmanlık firmaları tarafından genel olarak sıralanan olumlu faktörler şöyledir:
Türkiye ideal ülke
* Dünyanın büyük bir kısmı nihayet Türkiye'yi fark etti! Türkiye tatil yapılabilecek, sürekli yaşanacak veya emekliliğin geçirilebileceği bir ülkedir. Özellikle güney sahilleri, iklimi, yaşama maliyeti, dostane komşuluk ilişkileri ve misafirperverlik faktörleri Türkiye'yi artan şekilde yatırım yapmak için ideal ülke konumuna getirdi.
* Mortgage Yasası'nın çıkması ile daha uygun ödeme koşulları ve hukuki alt yapı sağlanmaktadır. Ayrıca büyük gayrimenkul yatırımcıları inşaat sürecinde özel ödeme alternatifleri sunabilmektedirler. Türkiye'de gayrimenkul fiyatları Avrupa ülkeleri ile kıyaslandığında halen çok ucuzdur.
* Türkiye ekonomisinin istikrarlı yapısı daha uygun yatırım atmosferi sağlamaktadır.
* Türkiye'nin Avrupa Birliği üyelik sürecinin devam etmesi olumlu bir faktördür. Ekonomik, sosyal, hukuki ve politik reformlar devam etmektedir.
* Konut talebi iç piyasada çok büyük miktarda devam etmektedir. İngiltere, ABD, Almanya ve komşu ülke Yunanistan'a göre ülke nüfusu gençtir. Konut stokunun büyük bir kısmının niteliksiz olması yatırımcılara büyük yatırım potansiyeli sunmaktadır. Ülkemize, dünyanın her tarafından küresel yatırımcıların ilgisi artmaktadır.
Bu konuda inşaat ve gayrimenkul sektörüne yatırım yapmayı planlayan dış yatırımcılar için gerekli uyum ve kolaylıkları sağlayarak, yabancı yatırımcının gerek yasal altyapı gerekse bürokratik işlemlerde desteklenmesi şeffaf bir yatırım ortamının bu anlamda sağlanması gerekmektedir.
Yayın tarihi: 17 Ocak 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/01/17/em/haber,1170706B63C9437AB36009A2B1D5F7AF.html
Tüm hakları saklıdır.