kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 5 Ocak 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Muhtar çifti, 50 yıllık evliliklerinde boşanma lafını ağızlarına almamışlar.

Biz ayrı dünyaların insanlarıydık

- Cemal Bey hiç çapkınlık yapmayı aklınızdan geçirmediniz mi?
- C.M:
Gençtim, yakışıklıydım. 28 yaşında Ankara İlahiyat Fakültesi'nde hocalığa başladım. 31 yaşında Dil Tarih Coğrafya Fakültesi'nde 17 sene sürecek Arapça dersi verdim. Benim yuvam vardır, kariyerim vardır diye bana kur yapan öğrencilerimi geçiştirdim. Babam anneme çok sadıktı. Ben de bu sadakatimi eşime karşı sürdürdüm, aile olmak budur. Karı koca fedakârlık yapmazsa, bu müessese yürümez. Fakültede talebelerime de söylerdim, "Fedakârlığı göze almazsanız, karşı tarafın canını sakın yakmayın," derdim. Hayat yolu hep güllerle dolu değildir, dikenleri de vardır. Evlilik de böyledir.

- Ferdane Hanım, 50 yıl içinde hiç Cemal Bey'den sıkıldığınız zamanlar olmadı mı?
-F.M:
Biz ayrı dünyaların insanlarıydık, ayrı örf ve ananelerle yetiştirilmiştik. Erkek çocuklur Kerkük'te çok kıymetlidir. Aileye bakmakla yükümlüdürler. Cemal de öyleydi. Evle, çocukla ilgili her işi ben üstlendim. Aramızda yaşadığımız zorlukları iyilikle hallettik. Ona daima nasihat ettim.

- Birlikte atlattığınız zor dönemler oldu mu? Nasıl destek oldunuz birbirinize? Kim daha çok fedakârlık yaptı?
- F.M:
1975 yılında meme kanseri ameliyatı oldum, Ankara'da bir mememi aldılar. Cemal yanımdan hiç ayrılmadı, Reha'dan sakladık önce.
- C.M: Hâlâ etkisini üzerimden atamamışımdır. Çok üzüldüm, mahvoldum. Ferdane metanetliydi. Reha küçüktü. Ameliyattan birkaç gün sonra söyledik ona.
- F.M: Altı sene önce mesane ameliyatı oldum. Bu kadar ağır şeyler geçirdim, ölümlerden döndüm ama hayata hep iki elle sarıldım. Her şeyi toleransla, sabırla karşıladım.