kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 22 Aralık 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Aşktan doğan mücevherler

Esra ÇORUH
15.12.2007
Bundan 100 yıl önce birbirine âşık bir kadın ve erkek, birlikte bir mücevher firması kurdu. Tasarımlarıyla, bir asırdır kadınları hem çekici hem de mutlu kılmayı amaçlayan markanın son CEO'su Stanislas de Quercize, İstanbul'daydı. Kendisiyle mücevherin inceliklerini konuştuk..
İLİŞKİLİ HABERLER
Aşktan doğan mücevherler
Dört yapraklı yoncası, en çok sattığı ürünlerin başında geliyor. Sahibine şans getirdiği gibi, sağlık, aşk, zenginlik de sunduğu iddia ediliyor. Kurulduğu 1906 yılından bu yana Van Cleef & Arpels mücevher markası, tasarımlarıyla hep neşeli mesajlar veriyor. Takana da pozitif enerji vermeyi amaçlıyor. Pençesiz hayvanlar, dikensiz güller, dört yapraklı yonca markanın klasikleşmiş tasarımlarından bazıları. Markanın CEO'su Stanislas de Quercize, "Hayalini kurduğumuz bir dünya sunmaya çalışıyoruz," diyor. Van Cleef & Arpels'in Türkiye'deki birinci yılını kutlamak için İstanbul'a gelen Quercize, sorularımızı yanıtladı.

- Markanın geçmişi de çok eskilere dayanıyor, nasıl doğmuş?
- Aslında bir aşk hikâyesinden... 20. yüzyıl başlarında, Estelle Arpels ile Alfred van Cleef'in birliktelikleri, işlerinde güzellikle cazibeyi, yetenekle zarafeti bir araya getirdi. Bir mücevher hanedanlığı da böylece kurulmuş oldu. 1906'da Alfred van Cleef, bir asırdır şirkete ev sahipliği yapan 22 Place Vendome, Paris adresindeki Van Cleef & Arpels butiğini açmak üzere, eşinin erkek kardeşleri; Charles ve Julien Arpels'le güçlerini birleştirdi. Şu an dünya çapında 56 butikleri var.

- Türkiye'de markanız tanınıyor mu, memnun musunuz?
- Daha bir senedir buradayız ama burada olmaktan çok memnunuz. İstanbul'a gelmeden önce de Paris, Londra mağazalarından alışveriş eden çok Türk müşterimiz vardı.

- Mücevherde sürekli yeni şeyler üretmek zor olsa gerek...
- Tasarım departmanımız, gerçekten çok kuvvetli. İsmimizin baş harfleri gibi 'V.C.A' yani 'very creative artists', çok yaratıcı sanatçılar. Sürekli yeni duygular oluşturmaya çalışıyorlar.

- Peki mücevherde de moda var mı?
-
Moda ve mücevher ayrılmaz bir ikili. Markamız modaevleriyle de birlikte çalışıyor.

- Yeni trendler neler?
- Yeni trendlere bakacak olursak, en dikkat çekenler kadın saatleri. Daha önceleri erkek saatlerinden esinlenerek yapılan kadın saatleri, neredeyse erkek saatlerinin küçültülmüş haliydi. Ama artık kadınları özel olarak düşünmenin ve onlar için tasarlamanın önemi anlaşıldı. Biz de markamızın saatlerini öne çıkararak 10 kadından birinin bizim saatimizi takmasını hedefliyoruz.

- Eminim birçok ünlü müşteriniz var. Birkaç isim verebilir misiniz?
- Şık ve aristokrat kadınlar daima markamızı beğenmiştir. En ünlü kraliyet aileleri ve Hollywood efsaneleri koleksiyonlarımızı taktı, takıyor... Örneğin, Marlene Dietrich, Ava Gardner, Jacqueline Kennedy Onassis, Maria Callas, Monaco Prensesi Grace Kelly, Elizabeth Taylor yüzyılımızın ikonlarından bazıları. Julia Roberts, Sharon Stone, Scarlett Johansson, Gwen Stefani, Kristin Scott Thomas, Diane Kruger ve Uma Thurman ise günümüzde bizim en yakın takipçilerimiz olan yıldızlar.

- Diğer mücevher markalarına kıyasla çok kendine has bir tarzınız var. Renkli, neşeli...
- Bir mücevher markasını uzaktan tanımak çok önemli bir olaydır. Eğer markanız diğerlerinden ayırt edilebiliyorsa, çok zor bir işi başarmışsınız demektir. Biz tasarımlarımızda hayal ettiğimiz dünyayı sunmaya çalışıyoruz. Örneğin çiçeklerin ömür boyu yaşamasını... Tasarımlarımız o kadar gerçek ki müşteriler vazgeçemiyor.

- Size neler ilham kaynağı oluyor?
- Bizim için daimi ilham kaynağı olan bazı şeyler var; örneğin sadece en nadide taşları kullanıyoruz. Kuruluşundan bu yana bu değişmedi. Başka bir ilham kaynağımız da doğa. Doğadaki şekilleri daima stilize ederiz. Mücevherlerimiz çoğu zaman rüzgâra kapılmış gibidir; zarif kelebekler ve ateşböcekleri uçuşur, çiçekler tomurcuklanır...
Haberin fotoğrafları