Sinefiller için...

* Cassandra'nın Rüyası, 1935 doğumlu yazar, yönetmen ve klarnetçi Woody Allen'ın 43. filmi. 1993 tarihli Manhattan Murder Mystery'e dek gittikçe artan bir ciddiyetle filmler çeken Allen, daha sonra nispeten hafif ve eğlenceli işlere yönelmiş, hatta bir açıklama yapıp "Ben gidip opera seyreden tiplerden değilim, hokey maçına gitmeyi operaya tercih ederim," demişti. Maç Sayısı'yla başlayan yeni ciddi filmler döneminde Allen sporla Dostoyevski'yi birleştirmenin bir yolunu bulmuş gibi.

* Cassandra'nın Rüyası'nda, tıpkı Maç Sayısı'ndaki gibi, işçi sınıfına mensup ailelerden genç insanların zenginlerin dünyasıyla karşı karşıya gelişleri anlatılıyor. Filmin başrol oyuncusu Colin Farrell, bir söyleşide Woody Allen'ın çalışma yöntemini ifşa eden bir açıklama yaptı: "Bu filmin tamamında Miami Vice'ın tek bir sahnesi için çektiğimizden daha az plan çektik."

* Woody Allen'dan inciler: "Ben ölümsüzlüğe eserlerimle ulaşmak istemiyorum; ölümsüzlüğe ölmeyerek ulaşmayı tercih etmekteyim." Nazileri sevdiği için Musevi düşmanı ilan edilen Wagner hakkında: "Bu kadar çok Wagner dinlemeye tahammül edemeyeceğim. Gidip Polonya'yı işgal etmek için büyük bir arzu beliriyor da içimde..." Ve Allen'ın en ünlü incilerinden biri: "Bir hızlı okuma kursuna katılarak Savaş ve Barış'ı 20 dakikada okumaya muvaffak oldum. Olay Rusya'da geçiyor." Bu da derste kopya çekmek üzerine: "Metafizik dersinde kopya çektiğim gerekçesiyle okuldan atıldım; yanımda oturan çocuğun ruhuna bakmıştım da."

* Gerçek ismi Allen Stewart Königsberg olan Woody Allen'ın sanathayat ikilemi hakkındaki görüşü: "Hayat sanatı taklit etmez. Kötü televizyon programlarını taklit eder." Peki Woody Allen kendisi olmaktan memnun mu? "Hayattaki tek pişmanlığım, başka biri olmayışımdır." Son olarak Allen'ın anne takıntısı: "İçimde yoğun bir rahme dönüş isteği var. Herhangi birinin rahmine."

* Tuya'nın Evliliği'nin yönetmeni Quanan Wang, 1956'da Çin'in Yan'an Shaanxi bölgesinde doğdu. Burası, Çin tarihinde çok özel bir öneme sahip, çünkü Mao Zedung önderliğindeki Kızıl Ordu'nun Çin'deki milliyetçilerle savaştığı Uzun Yürüyüş burada sona ermiş, 1935'den 1948'e dek Yan'an Çin devriminin merkezi olmuştu.

HAFTANIN DİĞER FİLMLERİNDEN
* Merhaba Dünyalı'dan bir diyalog... (John Cusack'ın canlandırdığı)
David: Marslılar seni niye buraya gönderdi, söyle bakayım? (Bobby Coleman'ın canlandırdığı)
Dennis: Bir aileye katılıp insan olmak neymiş öğrenmem için.

* Manhattan'da Sihir'de Patrick Dempsey'in canlandırdığı Robert'la, Amy Adams'ın oynadığı Gisele'in bir İtalyan lokantasında sohbet ettikleri sahneyi dikkatli seyredin: Robert'ın saçı sahne boyunca sürekli biçim değiştiriyor. Buna sinemacılar 'devamlılık hatası' diyor.

* Dadım Aşık'ın yıldızı Scarlett Johansson, Woody Allen'ın son dönem en çok beğendiği kadın oyunculardan. Maç Sayısı'ndan sonra Scoop'ta da Allen ona başrol oynatmıştı.