Sporda paran kadar iyisin

Türk tenisinin şimdiye kadar olimpiyatlarda adından pek söz ettirdiği söylenemez. Ancak önümüzdeki yıl düzenlenecek Pekin Olimpiyatları, tenisçilerimizin motivasyonunu yükseltiyor. Bayanlarda İpek Şenoğlu başta olmak üzere, Pemra Özgen, Çağla Büyükakçay, erkeklerde ise Marsel İlhan, 2008 Olimpiyatları için çalışmalarını hızlandırıyor. Olimpiyatlara en yakın isim ise WTA dünya sıralamasında 120. sırada bulunan, geçtiğimiz ekim ayında Cumhuriyet Kızları Kupası'nı kazanan ve Türk tenisinde ilkleri yaşatan İpek Şenoğlu. 104 kez milli takımda yer alan, Wimbledon Us Open ve Australian Open turnuvalarında ülkemizi temsil etmiş tek Türk tenisçisi Şenoğlu, sorularımızı yanıtladı.

- Olimpiyatlara katılma şansınızı nasıl görüyorsunuz?
- Olimpiyatlara katılmak tabii ki her Türk sporcusunun hayali. Şu anki duruma baktığımızda Türk tenisçilerinin olimpiyatlara katılabilmesi için WC yani kontenjan hakkını kullanabilmeleri gerekiyor. Bunun için hem Olimpiyat komitemiz hem de federasyonumuz elinden geleni yapıyor.

- Federasyon ve devletten istediğiniz desteği alabiliyor musunuz?
- Gençlik ve Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay'ın iki yıl önce verdiği destek sayesinde 2005 yılında sponsor bularak turnuvalarda oynamaya devam etmiştim. Tenis Federasyonu, kulübüm TED Spor ve tenissever birkaç büyüğüm ellerinden geldiğince destek olmaya çalışıyorlar. Fakat biliyorsunuz ki, benim oynadığım seviyede, sponsorsuz bu iş imkânsız. Ve benim sponsorum yok! Devletin şu an için herhangi bir desteği de yok. Şimdi 120. sıradayım, yükselişteyim, bu yıl aldığım sonuçlar çok iyi. Bir yıldır sponsorsuz mücadele ediyorum ama ne yazık ki turnuvalara katılacak ekonomik gücüm kalmadı.

- Yılda ortalama kaç turnuvaya katılıyorsunuz? Daha yukarı sıralara çıkmanız ve Grand Slamler'de oynamanız için bir yıllık ihtiyacınız olan sponsorluk bütçesi ne kadar?
- Bir yılda ortalama 20-25 turnuva oynuyorum. Çiftlerde dünya sıralamasındaki yerim hayli yüksek olduğu için Roland Garros ve Wimbledon gibi büyük bir turnuvada oynama şansım var. Bu turnuvalarda teklerde yer almam çok zor. Zaman zaman bana bir yıl boyunca gereken bütçeyi soruyorlar. Bu öyle bir iş ki, ne kadar paranız varsa başarılı olma şansınız da o kadar fazla. Eğer 50 bin dolarlık bütçeniz varsa, yıl boyunca daha az turnuvaya katılırsınız. Uzakdoğu ya da Amerika'daki turnuvalara gitmek daha masraflı ve bazen puan alma şansınız daha fazla da olsa bütçenizden dolayı gidemiyorsunuz. Oysa bütçeniz 150 bin dolarsa, hem istediğiniz turnuvalara gidebiliyor hem de antrenör ve kondisyonerinizle seyahat edebiliyorsunuz. Yani bir bakıma bütçeniz kadarsınız.

- Antrenman programınız nasıl?
- Her gün düzenli olarak antrenman yapmazsanız, olduğunuz seviyede kalamazsınız. Benim hayatım şu an sadece tenisten ibaret. Her anım tenisle geçiyor; her dakika neler yapabilirim ve nasıl ilklere imza atar, ülkeme yeni başarılar kazandırırım diye düşünüyorum. Turnuva harici dönemler yine antrenmanlarla geçiyor. Bu dönemler ne kadar iyi hazırlık yapabilirsem o kadar başarılı oluyorum.

- Daha önce bir röportajınızda futbola ilgi duyduğunuzu belirtmişsiniz. Hayatınızda tenis olmasaydı, futbol oynamayı düşünür müydünüz?
- Futbola ilgi duymamdaki sebep, babamın futbol geçmişi. Kendisi Eskişehirspor'un 1. Lig'de başarılı olduğu dönemde, uzun yıllar kalecilik yaptı. Bu nedenle biz de abimle beraber futbolun içinde büyüdük. Hatta Eskişehir'de hafta sonları futbol oynardık. Ancak tenisçi olmasaydım futbol oynacağımı sanmıyorum. Hayatımda ya tenis olurdu ya da başka bir spor olmazdı.

- Kariyerinizde kazandığınız ve unutamayacağınız başarınız hangisi?
- 2004 yılında US Open'da oynayan ilk Türk tenisçisi olduktan sonra, üçüncü tura yani ilk 16'ya kalmak ve merkez kortta oynamak benim için unutulmaz bir başarı. Geçen yıl milli takımımızla beraber grup atlamamız kendimle ve takım arkadaşlarımla gurur duyduğum bir olay. İpek Şenoğlu şimdiye kadar 104 kez milli takımda yer aldı.