kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 8 Aralık 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Dağlarımızdan kurşun yerine yağmur yağsın

NUH KÖKLÜ GÜNAYDIN
Son şarkısı 'Ne Mutlu Türküm Diyene' ile beğeni toplayan Bülent Serttaş, amacının yaşadığı topraklara duyduğu saygıyı dile getirmek olduğunu söyledi ve ekledi: Yaşanan olaylar, dağlarımızdan yağan kurşunlar bize yakışmıyor!..
'Ne Mutlu Türküm Diyene' adlı şarkısı, Türkiye ile Bosna Hersek arasındaki futbol maçında tribünler tarafından bir ağızdan söylenen Bülent Serttaş'ın keyfine diyecek yok. Şarkıcı, Türkiye'nin içinden geçtiği zor süreçte böyle bir şarkı yaptığı için çok mutlu olduğunu söylüyor. Şarkıya içinde Türkiye'nin tarihi ve turistik yerlerinden görüntülerin bulunduğu bir klip çekecek olan Serttaş, şarkının 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası finalleri için Milli Takım'a hediye edilebileceğini söylüyor...

VALİ GÜLER ÇOK BEĞENDİ
* 'Ne Mutlu Türküm Diyene' şarkısını yapmaya nasıl karar verdiniz?
12 askerin şehit olmasından sonra Mehmetçiği Destekleme Kampanyası çerçevesinde 'Ben ne yapabilirim' diye sordum kendime. 3-4 saatte ortaya bir ürün çıktı. Şarkıyı yaptıktan sonra İstanbul Valisi Muammer Güler'e dinlettim çünkü şarkımın sözleriyle bir yeri hedef göstermek istemiyordum. 5 defa üst üste dinledikten sonra şarkıyı çok beğendiğini, hatta 10. Yıl Marşı'ndan sonra yapılmış en iyi şarkı olduğunu, bana bir plaket vereceğini söyledi. Şarkı Bosna Hersek'le yapılan milli maçta hep beraber söylenince, halkımız tarafından da kabul görmüş oldu.

* Bu 8. albümünüz. İlk kez ne zaman sahneye çıkmıştınız?
17 yaşında Keban'daki gazinolarda söylüyordum. Hayatımın ilk dönüm noktası gözaltına alınınca oldu. Emniyet Müdür Yardımcısı beni Ahlak Bürosu'nda görünce, "Buna dokunmayın, geleceği var" deyip serbest bıraktırdı. Bir de, 'Eğer İstanbul'a gitmek istiyorsan önce Adana'ya git, Adana seyircisi seni alkışlarsa yırtarsın' diye tavsiye verdi. Aynen dediği gibi oldu, 10 günlüğüne gittim, 1.5 yıl Adana'da çalıştım! Lunapark'taydım. Küçük Emrah, Ceylan, Hülya Avşar çıkıyordu. Hülya Avşar'ın insanlar beni alkışlarken sandalyeye çıkıp, bu alkışlar kimin için diye baktığını bilirim. Sonra Hülya Avşar'la Ankara'da birlikte çalıştık.

İŞ YAPACAĞIM BELLİYDİ
* Milliyetçi bir aileden misiniz?
Vatanını, milletini seven insanlarız. Adana'da rahmetli Hilmi Topaloğlu beni görmüş. İstanbul'a gelmeme o vesile oldu. 1987'de Şişli Paşam'da işe başladım ve hayatımın ikinci dönüm noktasını yaşadım. Gazinoya başladığımın dördüncü günü insanlar istek yaptılar, iki tane fazla şarkı söyledim. Ben türkücü kadrosundayım, Akın Uğurlu solistti. Beni çağırttı, "Sen kendini ne sanıyorsun, pılını pırtını topla defol" dedi. Serde delikanlılık var ya, dedim ki; "Haklısınız, affedersiniz bir daha olmayacak." O gün, büyük iş yapacağımı anladım. Solistin müşterisini bile kapmıştım!

HATIR ÇEVREM GENİŞ
* Gazinoda şarkıcının reytingini masa sayısı mı belirler?
Masan olacak, müşterin olacak. Müşteri oynamak mı istiyor, bileceksin. 1993'e kadar ikinci sınıf gazinolarda çalıştım. Maksim'e çıkmak herkesin hayali ama ben de kendi çapımda meşhurdum. Tabii bir de ben, en çok düğüne çıkan sanatçıyım. Düğünlerden çağrılmam da, gazino adabını iyi bilmemden kaynaklanıyor. Tabii hatır için gittiğim yerler de vardı.

* Sedat Peker'in organizasyonunda isminiz yer almıştı. İsmail Türüt, Davut Güloğlu, Cengiz Kurtoğlu da vardı o listede. Hatır işi nasıl oluyor?
Bu tamamen Sedat Bey'in bana sevgisinden kaynaklanıyor. İyi çiğ köfte yaptığımı öğrenmiş, çiğ köfte yoğurdum. Beni birkaç yere şarkı söylemeye gönderdi, tabii jestini yapıp saati de taktı koluma. Daha farklı düğünlere de gittim. Yaz başında 'abla' diye hitap ettiğim Nadire İçkale'nin düğününe gittim. Her sanatçının hatır çevresi farklıdır. Sedat Peker'le iş babında üç kere karşılaştım.

* Ülkü Ocakları Başkanı'nın düğününde de vardınız. Belki de hatır çevreniz MHP'li olmakla ilgilidir...
O, Mehmet Bülent Karataş'ın düğünüydü. Ama Celal Doğan'ın da işine gittim mesela. Mustafa Sarıgül'ün 20-30 işine gittim. Ben Kürtler'in de, MHP'lilerin de işine giderim yani...

TEPKİ DEĞİL TEBRİK ALDIM
* Başbakan olduğu dönemde Necmettin Erbakan, "Birileri de kalkar 'Ne Mutlu Kürdüm Diyene' der, o zaman kıyamet kopar" demişti. Şarkınızda 'Ne Mutlu Türküm Diyene' derken böyle bir tepkiden çekindiniz mi?
Tarihe baktığınız zaman Kürt- Türk ayrımı olmadığını görürsünüz. 'Ne Mutlu Türküm Diyene' bir sembol, Türk olmakla gurur duymakla ilgili. Ben tepki değil, tebrik aldım.

* Şarkının sözlerinde 'Türk'ün sabrı denenmez' diyorsunuz. Şehitler için yapılan gösterilerde de sıkça buna benzer sözler sarf edildi...
Sonradan fark ettim bunu. Ortak duyguyu takip etmişim demek ki. Ben siyasetin içine girmeyi pek istemiyorum. Yaşadığım topraklara duyduğum saygıyı dile getirmek istedim o kadar. Türkiye bu olaylara layık değil. Ben şunu söylerim; dağlarımızda kurşun yerine yağmur yağsın. Benim Kürt kirvem de var, Türk dostum da var.