Bizde film yok, diziye mi dijital efekt yapılacak?

Metin Güngör Hollywood'ta nam salmış bir bilgisayar ressamı. 'Da Vinci Şifresi', 'Yıldız Tozu', 'Harry Potter' ve 'Cinderella Man' gibi filmlerin dijital efektlerinde imzası var. Şu sıralar ressam Fikret Mualla'nın hayatını beyazperdeye uyarlamaya hazırlanan Güngör'le, sinema dünyasının dijital yüzünü konuştuk...

* Dijital efektler üzerine çalışmaya nasıl ve ne zaman başladınız?
Ülkemde resim üzerine lisans ve yüksek lisans yaptıktan sonra Londra'da ressam olarak çalışmaya başladım ve portre ressamı olarak tanındım. Bu arada Hollywood'un ünlü oyunculuk okullarından olan 'Lee Strasberg Sütudyosu'nda 3 yıl oyunculuk dersleri aldım. İngiliz televizyonlarında ve bazı filmlerde oyunculuk yaptım. Sonra Kanada'ya gittim ve 'Sheridan College'da bilgisayarla animasyon ve özel efektler üzerine master eğitimi aldım. Londra Film Okulu'nda 'dijital compositing' eğitimi gördüm. Amacım yeteneklerimi bir alanda toplamak; yani resmi ve sinemayı birleştirmekti. Londra'da Panico Film Okulu'nda yönetmenlik okudum ve birkaç kısa metrajlı film yaptım. Sonra Amerika'ya yerleştim ve Hollywood'un en popüler filmlerinde bilgisayar ressamı olarak çalıştım. UCLA'de Fundimental Film Yönetmen Okulu'nu bitirdim. 'New York Film Akademisi'nde de yönetmenlik üzerine eğitim aldım.

İDDİALI FİLMLERDE ÇALIŞTIM

* Hollywood maceranız nasıl başladı?
İngiltere'de Mill Film (Ridley Scott) ve Jim Henson's Creature Shop gibi şirketlerde çalıştığım sırada, Hollywood'un ünlü yönetmen ve yapımcısı James Cameron'un şirketinden iş teklifi aldım ve Amerika'ya yerleştim. Amerika'da olduğum süre içinde Hollywood'un en popüler filmlerinde bilgisayar ressamı olarak çalıştım ve kendimi film yapımcılığı alanında geliştirdim. 'Stardust', 'Harry Potter', 'Tomb Raider' ve 'Cinderella Man' bu filmlerden birkaçı.

DÖNEM FİLMLERİ İÇİN İDEAL

* Kendinize 'bilgisayar ressamı' diyorsunuz. Bu kavramı açabilir misiniz?
İngilizce'de dijital ressam anlamına geliyor. Klasik ressamlar nasıl, kağıt-kalem kullanıyorsa, dijital ressamlar da bilgisayarı kullanıyor. Kalem ve fırça yerine pen ve tablet dediğimiz araçları kullanıyoruz. Efektleri yaratırken, bazen bize konsept çizim verilir, bazen de mekan anlatılır. Bazen yönetmenin bile mekan ya da arka sahneler hakkında fikri olmadığı oluyor. Bu mekanları, bilgisayar başında yapıyoruz. Örneğin; 'Da Vinci Şifresi'nde Ayasofya görüntülerini efektle yarattım. Önce Türkiye'ye gelip Ayasofya'nın iç ve dış mekanlarının fotoğrafını çektim. Bilgisayarda modelini yaptık. Stüdyoda çekilmiş görüntüleri de üzerine ekledim. Set kurup klasik yöntemlerle çekim yapmak isteyen yönetmenler bile bugünlerde çareyi dijital efektlerde arıyor. Efekt kullanımı film yapımcılarını masraftan kurtarıyor. Tarihi, dönem ve fantastik filmler için kaçınılmaz bir yol. Kurtuluş Savaşı ya da Osmanlı İmparatorluğu ile ilgili filmlerde efektlerle harikalar yaratılabilir.

* Dijital efektler Türkiye'de yeteri kadar kullanılıyor mu?
Türkiye'de sadece birkaç filmde kullanıldı. Yapılan işler fena değil ama henüz kaliteye ulaşamadık. Yetenekli sanatçılar var ama bu konuda gereken teknoloji ya da ilgi yok gibi. Bu da az film yapılmasından kaynaklanıyor. Dizilerde özel efektlere pek ihtiyaç duyulmuyor. Zaten gerek de yok çünkü çekilen bütün televizyon dizilerinin konusu hemen hemen aynı.