KİMİLERİ 50'sinden sonra azgın teke olup, evini, barkını terk etti. O, "Önce ailem" dedi ve hep öyle kaldı... Şöhretini kaybetmekten korkanlar, medyada yer almak için polemiklere sarıldı. O hep öyle kaldı... Yaşıtları bir köşeye çekilip, emekliliğin keyfini sürerken, o üretmeye devam etti, hep öyle kaldı... Bazıları siyasi trende uyup, Cumhuriyet'e numaralar verirken, o Atatürk ve onun ilkelerinden vazgeçmedi, hep öyle kaldı... Kimileri şov dünyasının ışıklarına kapılıp, gerçek mesleğini ihmal ederken, o mimar olarak da üretti, yarattı, hep öyle kaldı... Çağdaşları göbek bağlayıp, zamana boyun eğerken, o hep öyle kaldı... Zarifti, kibardı, güler yüzlüydü, hoşgörülüydü, hep öyle kaldı... Plaza Hotel'in Sky Bar'ında bu yıl üçüncü sezonuna giren Erol Evgin'in gala gecesinde yine onun eşsiz sesinden ve keyifli sohbetinden yararlanma ayrıcalığını yaşadım. Nasipse, yaşlılığımda "Frank Sinatra'yı kaçırdım ama Erol Evgin'i sahnede izleyebildim" diye anlatabilmek için... Erol Evgin'in gala gecelerinde onu yalnız bırakmayanlar olarak, Erol Evgin'i Koruma ve Yaşatma Derneği kurmayı öneriyorum. Çünkü, şov dünyasında esirgenmesi gereken o kadar az değer kaldı ki... Evgin, unutulmaz şarkılarıyla, dünya müziğinden verdiği eşsiz örneklerle, bir nefeste sunduğu Türk Pop Müziği tarihçesiyle, son derece başarılı taklitleri ve hepsi birer fıkra formunda anılarıyla hepimize "Sürüp gitsin bu rüya, uyandırmayın" dedirtti. Finalde "Hep Böyle Kal"ı söylerken, eminim ki herkesin beyninden ve yüreğinden aynı cümle geçti: "İyi ki hep böyle kaldı..."
Yayın tarihi: 20 Kasım 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/11/20/gny/haber,5BAD97F5C1344070919E74BF7F8E2C97.html
Tüm hakları saklıdır.