Pırlantanın onursuz sonu...

HINCAL ULUÇ YORUMLADI
BENİM için sürpriz olmadı. Süreyya'nın spor hayatının zaten bittiğini düşünüyordum. 2003'ten 2007'ye kadar tam 4 sene hiçbir koşuda görülmemesi ve cezalı olduğu dönemde çalışmalarını da medyadan gizlemesi bir bitmişlik ifadesiydi. Devletten ve sponsorlardan gelen paraların kesilmemesi için Yücel Kop'un tezgahladığı oyun; ineği sonuna kadar sağmaktı. Ama ben Süreyya gibi müthiş bir yeteneğin bütün Türk kızlarına örnek olacak bir muhteşem atletin sonunun böylesine onursuz olmasını istemezdim. Keşke sessiz sedasız piyasadan çekilmeyi düşünseydi. Bu trajedide Süreyya Ayhan'ın sadece kurban olduğunu aklımızdan çıkarmayalım. Süreyya, oyundaki en günahsız kişi. Bir küçük kız 12 yaşında bir adamın eline düşerse; o adama önce hoca, sonra sevgili sonra koca olarak bu küçük çocuğun ergenleşme ve gençlik çağlarına el koyarsa onun beynini yıkar. O kız artık o adamdan başkasına inanmaz güvenmez ve onun sözünden çıkmaz. Olaya böyle bakarsanız bir numaralı suçlunun Yücel Kop olduğunu görürsünüz. İki numaralı suçlu spor kuralları imkan verdiği halde Süreyya üzerinde etkili olamayan ve hatta doping olayına kadar Yücel Kop'un peşine takılıp o ne isterse onu yapan Türk spor teşkilatıdır. Üçüncü suçlu benim tabelacı spor medyamdır. Biz üç kişi; rahmetli Kenan Onuk, Cüneyt Koryürek ve ben Süreyya'nın nasıl yanlışlıklar içinde olduğunu anlatıp çözümler önerirken bugün bu acıklı manşetleri atıp sayfaları hazırlayan spor medyası tarafından vatan haini ilan edildik. Spor teşkilatı, spor medyası Yücel Kop'un oyuncağı olarak dünya çapında bir yeteneğin, bir pırlantanın bu onursuz sonunu hazırladılar. Şimdi kına yaksınlar."