Ev kadınları kocalarından gizli balonla zayıflıyor
Doç. Dr. Feryal İlkova, en yaygın neşterle zayıflama teknikleri arasında yer alan by-pass, balon taktırma ve kelepçe taktırmayı kıyasladı: Balon aralarında en basitidir. Çünkü vücuda bıçak değmiyor. 'Bugün operasyon, ertesi gün iş' mantığı işliyor..
İLİŞKİLİ HABERLER
Ev kadınları kocalarından gizli balonla zayıflıyor
Amerikan Hastanesi Gastroentoloğu Prof. Dr. Feryal İlkova zayıflamanın cerrahi uygulamalarıyla ilgili bilgiler verdi. Egzersiz ve diyet yapmalarına hatta zayıflatıcı haplar kullanmalarına rağmen kilo veremeyen insanlar için cerrahi yöntemler denemenin kaçınılmaz hale geldiğini belirten İlkova şunları söyledi:
RİSKLİ OPERASYONLAR
"Burada kullanılan iki yöntem var. Birincisi mideyi by-pass eden bir yöntem, ikincisi de mideyi küçülten bir bant uygulaması. By-pass mideyi ince bağırsağın altına bağlıyor. Böylece gıdalar henüz fazla emilmeden bağırsağa geçiyor. Kelepçe ise, bant uygulaması... Mide bir bantla ikiye ayrılıyor yani mide hacmi küçülüyor. Dışarıdan bakıldığında kolay gibi gözüken cerrahi yöntemlerin aslında çok riskli olduğunu söyleyen İlkova, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çok şişman bir kişiye cerrahi uygulamanın hem cerrahi, hem de genel anestezi riski var. Bu operasyonların başarısız olma ihtimalini unutmayın. Bunlar mucize değil. Mideye by-pass ya da kelepçe taktırma operasyonları 3-4 saat sürer. Vücut bazen kelepçeyi yabancı madde olarak kabul eder ve dışlar. O zaman operasyonla kelepçenin çıkartılması da gerekebilir.
VÜCUT TİPİ BELİRLEYİCİDİR
Operasyon istemeyen ve vücut kitle indeksi çok yüksek olmayan kişiler için mide içi balon sisteminin uygulanmasının daha doğru olacağını belirten Doç. Dr. İlkova ekledi: "Kişinin vücut kitle endeksi çok yüksek değilse, 200'lü kilolarda dolaşmıyorsa, operasyon istemiyorsa ve diyet, egzersiz ya da ilaç ona fayda etmiyorsa, balon öneriyorum. Yarım saatlik bir işlem olan balon, genel aneztezi gerektirmez. Endoskopik ve çok kolay bir işlemdir. Ancak bu anlattıklarım 'ameliyat olmayın balon yaptırın' anlamına gelmesin. İkisi de farklı uygulamalardır. Her birinin hasta kitlesi değişiktir. Vücut kitle indeksi 45'in üzerinde olan hastaya ameliyat önerilir. Kişi o kadar obez değilse ancak kısa sürede kilo vermesi gerekiyorsa balon takıyoruz. 3-5 ayda, verebileceği kadar kiloyu verdirtiyoruz."
100 KİLONUN 30'U GİDİYOR
Balonun endoskopik bir yöntem, kelepçenin ise ameliyat olduğunu belirten İlkova şöyle konuştu: "Balon yönteminde endoskopla mide içine bir şey yerleştirip, onu şişirip orada bırakıyorsunuz. 6-8 ay sonra da balonu çıkartıyorsunuz. Kendisine balon takılan hasta her şeyi yiyebiliyor ama mide hacmi küçülüyor ve mide duvarını uyararak açlık hissini bastırıyor. Daha kolay az ve sık yeme alışkanlığı kazanıyor. 6 ay içinde kilosunun yüzde 25- 30'unu kaybedebiliyor." Balon yönteminin kontrole gitmeyenlerde ve psikolojik destek alması gerektiği halde almayan hastalarda başarısız olduğunu vurgulayan İlkova, "Kişi kahvaltıda mısır gevreği yemesi gerekirken su böreği yerse başarısız olur. Benim bu yöntemle 40 kilo veren hastalarım da var, sadece 10-15 kilo verenler de" dedi ve ekledi:
ÇOK ETKİLİ
"Balon taktıran hastada İlk hafta bulantı ve kusma görülebilir. Fıtığı olanlara, midesinde yara bulunanlara ve psikiyatrik sorunu olanlara balon takmıyoruz. Erkekler daha kolay kilo veriyorlar. Ama bu yöntem, kadınlarda da erkeklerde de etkili." 10 yıl sonra tüm bu yöntemlerin yerini yenilerinin alacağını belirten İlkova sözlerini şöyle sürdürdü: "Obezite için yeni bir endoskopik yöntem geliştiriliyor. Ama bence balon taktırmak, daha iyisi icat edilene kadar uygulanabilecek bir yöntem. Ağızdan giriliyor ve hastaya genel anestezi olmayan bir sedasyon uygulanıyor. Bütün işlem 15-20 dakika sürüyor. Balon 6 ay kalıyor ve mide içinde serbestleştiriliyor. Sonra da çıkartılıyor. Takıldığı gün hasta hastanede yatıyor çünkü midenin balona alışması lazım. Hasta o gün sadece sıvılarla besleniyor. Ertesi gün, hiçbir şey olmamış gibi kalkıp işine gidebiliyor.
HERKESE UYGULANMIYOR
Midesine balon yerleştirilen kişinin 6 ay içinde doğru beslenmeyi öğrendiğini söyleyen Dr. Feryal İlkova ekledi: "Balon uygulamasına tabi tutulan hastanın diyet yapmamak ve canının her istediğini yemek gibi bir lüksü yoktur. Kişi, 'Ben bunu yaptırayım ama her gün kebap yiyeceğim' derse çok az kilo verebilir." Balonları çıkartınca yoyo olma yani verilen kiloları hemen geri alınma riskinin olmadığına dikkat çeken İlkova, "Kişi düzgün beslenmezse bir gün mutlaka yeniden şişmanlayacaktır" demeyi de ihmal etmedi. Mide balonları bir gecede takılabildiği için, hastaların ailelerinden çoğunlukla da kocalarından bu operasyonu sakladıklarını belirten İlkova sözlerini şöyle tamamladı: "18 yaş altına ve 65 yaş üzerine balon takmaktan kaçınıyoruz. Hedef kitlemiz birçok yol denemiş olmalarına rağmen zayılayamayanlar. Eğer kişi diyeti hiç denemeden balon taktırmaya gelirse, ona öncelikle başka yöntemler aracılığıyla zayıflamayı denemesini tavsiye ediyoruz."
İLİŞKİLİ HABERLER
Ev kadınları kocalarından gizli balonla zayıflıyor
Yayın tarihi: 13 Kasım 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/11/13/gny/haber,0811E074E3D143699369AE0AE2DCBDB3.html
Tüm hakları saklıdır.