Taksi mi korku tüneli mi?

Bu işte geri adım atmak yok! Sinmek, susmak hiç yok! İstanbul'da 18 bine yakın taksi var. Her meslekte olduğu gibi taksi şoförlerinin iyisi de kötüsü de var. Ama bizim artık kötüsüne tahammülümüz yok! Kadınız ya, kolay lokmayız tabii... Gece içkili araba kullanırlar, sarkıntı olurlar, gideceğimiz yöne beğenmez almazlar, gece tarifesine yarım saat kala yalvarsan almazlar, sözlü-fiziksel tacizde bulunurlar, para üstü vermezler. Geçen yıl ne dendi? Taksi şoförlerine ücretsiz kurs verilecek ve hepsi ille de kursa gidecek! Kursta çevre bilgisi, trafik bilgisi, turizm ve ahlak bilgileri verilecek. Peki n'oldu? Rastladığım genç bir taksi şoförü "Ben enayi gibi kursa gittim, kimse gelmedi üstelik benimle de dalga geçtiler. Sonra da kurslar kapandı zaten" dedi. Hafta başında gazetenin önünden taksiye bindim. Etiler'e gideceğim. Adam Zincirlikuyu'da durdu! "İn" dedi. "Neden?" Çünkü Etiler'de trafik varmış, girmekten vazgeçmiş. Yok ya! "O zaman almasaydın beni, inmiyorum" dedim. Kendi indi arkadan bir taksi çevirdi ve bana avaz avaz bağırmaya başladı. Bir adım sonrası fiziksel şiddet. İstanbul Otomobilciler Odası'nı defalarca aradım, kapı duvar. Kimse cevap vermiyor! İşte taksinin plakası: '34 TEF 51' Kendilerine söz söylenince kızan taksi şoförlerine soruyorum; madem eleştirilmek istemiyorsunuz, o zaman neden kendi kendinizi eleştirip, içinizdeki zehiri akıtmıyorsunuz? Kimsenin yol ortasında yolcuyu arabadan atmaya, hakaret etmeye, bağırmaya hakkı yok! Bu yolcu sömürüsü artık bitmeli! Oda Başkanı Semih Kaçanoğlu artık bu konuda harekete geçmeli!