'Varak ayna ve kristal avizeden kolay vazgeçemem'

- Dekorasyon, tasarım bunlar her seferinde yeni ve farklı şeyler yapmanızı gerektiriyor. Kendinizi tekrar etmemek güç olsa gerek, siz nelerden besleniyorsunuz?
- Sokakta gördüğüm her şeyden... Bu konudaki dergileri de takip ediyorum ama en çok seyahatlerden besleniyorum ben. Örneğin İtalya ve Güney Fransa. Bir de 1940'lı, 50'li yıllarda çekilmiş Hollywood filmlerinden çok etkileniyorum.

- Moda dünyasında olduğu gibi dekorasyonda da her yıl bir şeyler değişiyor. 2008'de en çok neler gözde dekorasyonda?
- Açıkcası ben kendimi bu tip trendlerden uzak tutmaya çalışıyorum. Bir ev veya ofis söz konusuysa, trendlere uyum sağlamak yerine, sevebileceğiniz bir yer yaratmalısınız kendinize. İki de bir dekorasyonu yenilememeli, sadece bir duvar kâğıdıyla bambaşka bir hava verebilmelisiniz yaşadığınız yere. Ama minimalist yaklaşım dönemi kapanıyor.

- Sizin dekorasyonda vazgeçemedikleriniz neler?
- Ben antikayı ve eskiyi çok severim. Ama bunları tek başına kullanmam, çağdaş tasarımlarla birleştiririm. Farklı tarzları bir araya getirmeyi çok seviyorum. Klasik bir mekâna çok modern bir ışıklandırma kullanabilirim mesela. Antika aynalar, Murano çerçeveler ve kristal avizeler ise kolay kolay vazgeçemediğim parçalardır. Gerçi şimdi çok moda bunlar ama 16-17 yıldır kullanıyorum ben.

- Peki bir mekânda sizin en çok özen gösterdiğiniz alan neresidir?
- Ben banyo ve tuvaletlere çok özen gösteririm. Gittiğim her yerde; otel, restoran, ev hiç fark etmez mutlaka gidip banyo ve tuvaletlerine bakarım. Farklı ve yeni bir yer açılmışsa genel dekorasyonundan çok tuvaletindeki detayları çok merak ederim. Banyolar çok fonksiyonel ama konforundan da asla bir şey kaybetmemesi ve özen gösterilmesi gereken mekânlardır.