kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 29 Ekim 2007, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
YAVUZ DONAT

Cumhuriyet... Anası bir trajedi, babası bir destan

Seneler önceydi...
"Genç Süleyman Demirel" in başbakanlıktaki ilk yıllarıydı.
"Muhabir olarak" bir toplantıyı izlemeye gitmiştik. Salona başbakan girdi
"ortalık dalgalandı."
Başbakan alkışlar arasında yürüdü "en önde, kendisine ayrılan koltuğa" doğru ilerledi. Ve yerine oturmadan önce "geriye" döndü.
"Meşhur şapkasıyla" kendisini alkışlayanları selamladı.
İşte tam bu sırada Demirel "arkalarda oturan birini" görmüş olacak ki...
Hızla "oraya doğru" yürüdü.
Herkes "ne oluyor" diye telaşlandı.
Demirel "kara kuru, kısa boylu, yaşlı bir adamın" önünde durdu.
Ceketini ilikledi. "İhtiyarı" selamladı.
Ve Başbakan "o ihtiyarı elinden tutup kaldırdı." Koluna girdi.
Getirdi "en ön sıraya, kendi yanına" oturttu.
Herkes birbirine sordu:
- Kim bu?
Sonra kulaktan kulağa fısıldandı:
- Yakup Kadri Karaosmanoğlu.
1889, Kahire doğumlu.
Kurtuluş Savaşı yıllarında yazılarıyla Mustafa Kemal'i destekledi. 1923'te Mardin, 1931'de Manisa milletvekiliydi.
Prag, La Haye, Bern ve Tahran'da büyükelçilik yaptı.
Yaban, Kiralık Konak, Sodom ve Gomore, Ankara, Milli Savaş Hikayeleri, Vatan Yolunda Politika, Zoraki Diplomat ve "daha pek çok eserin" yazarı.
Demirel'in "koluna girdiği ihtiyar" işte oydu. Süleyman bey onu "Anadolu Ajansı'na Genel Müdür" yaptı. İstiyordu ki "bu tarihi şahsiyet ömrünün son yıllarında bir sıkıntı çekmesin."
Ve o 1974'de Ankara'da öldü.
Cumhuriyet ilan edilince "hangi gazetede, hangi yazar, ne yazmış" diye araştırırken... Yakup Kadri'nin "Hakimiyeti Milliye" deki bir yazısı dikkatimizi çekti. Tarihi "28 Aralık 1923."
Yakup Kadri'nin "o yazısı" oldukça uzun. Yazının "son bölümünden" birkaç satır sunacağız.
Bugünkü genç Türkiye Cumhuriyeti'nin ahidnamesinin (antlaşma) her satırı bir şehidin kanı ile yazılmış ve bir kahraman kılıcının kabzası ile mühürlenmiştir.
Cumhuriyet'in anası bir haile (trajedi) ve babası bir destandır.
Dünya yüzünde bu ilk Cumhuriyet'tir ki, bu kadar kudret ve mehabetle (saygı, yüce) meydana geldi.
Genç Cumhuriyet'imiz kanla yoğrulmuş ve ateş içinde kavrulup pişmiştir.