Festival türlü küçük olaylar, şakalar ve esprilerle geçip gidiyor. Beklenen Coppola, Sophie Marceau, Jacqueline Bisset gibi konuklar gelmeye başladı. Bunlara Nicolas Roeg, Miranda Richardson, Hanna Schygulla da eklenecek ve Antalya bu yıl hayli ünlü konuğu ağırlamış olacak. Yönetmen John Landis, her daim neşesiyle o komedileri gerçekten benimsediğini gösteriyor. İlk karşılaşmamızda bir resmini çekeyim dedim, hemen yüzünü kapattı ve bana "Tuvaletin yerini söylersen çekebilirsin," dedi. Galiba hayli sıkışmıştı! Yerli filmlerin jürisinde en popüler isim Cem Yılmaz... Herkes onun peşinde... Hele ilk iki gece otelin holünde yer alan partilerdeki kameralar, onun her anını saptamak için öylesine cansiperane çalıştılar ki otel ertesi gün 'yabancı kamera'ların sızmasına karşı önlem aldı. Ama "Önlem," derken, iş biraz abartıldı ve eşimle benim fotoğraf makinelerimize girişte el koymaya kalktılar! Bu arada bir raslantı sonucu NTV'nin
Gece ve Gündüz programına birkaç dakika için Cem Yılmaz'la birlikte konuk olduk. Ve sevgili Yekta, bizi karşılıklı konuşturdu. Ben izleyemedim, ama izleyenler pek beğenmiş. İster misiniz, Cem Yılmaz'la bir ikili oluşturma yönünde yeni bir kariyere başlayayım? Bu arada olanlar festival başkanı sevgili Engin Yiğitgil'e oldu. Ve Engin, salı akşamı itibarıyla tüm sesini yitirdi. Tavsiyemiz üzerine çiğ yumurtayı yuttu gerçi, ama bunun bile o tamamen kısılmış sesi açabileceğinden kuşkuluyum. İşte böyle... Sürekli konuşup herkese dert anlatmak, her şikâyeti dinleyip her soruna çözüm aramak zorunda kalan festival başkanlarını böyle tehlikeler bekliyor.
Bugünkü Tüm Yazıları
Başkanın sesi neden kısıldı?
Yayın tarihi: 26 Ekim 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/26/cm/haber,F41FDC71C8474A6CBEE460706FBEA441.html
Tüm hakları saklıdır.