RAMAZAN'da eğlence yerlerinden "iş çıkmadığı" için magazin programları çareyi iftar yemekleri düzenleyip, ünlüleri bir araya getirmekte bulur. Son olarak Şahin Özer'in TSYD'de verdiği iftar davetini Show TV'deki Pazar Keyfi'nde izledim. Daha son lokmalar bile mideye gitmeden, "magazin dedikoduları" başlamıştı. Zaten iftar yemeği "bahane" değil miydi? Lerzan Mutlu ile Sefarad'ın Sami'si yemekte nasıl yakınlaştı? Birbirlerinin yanağını nasıl okşadılar, nasıl fısıldaştılar? İlhan Uçkan ile Lerzan Mutlu nasıl kavga etti? (Birbirlerinin saçlarını başlarını yolmaya çeyrek kaldı) İlhan Uçkan, Ferhat Göçer'in çapkınlıklarını iftar sofrasında nasıl "analiz" etti? Burcu Güneş hüzünlü şarkılarda nasıl dalıp dalıp gitti? Yoksa aşık filan mıydı? Ardından vur patlasın çal oynasın eğlence... Hatice öyle bir kıvırdı ki, eminim iftarda yenilenler milletin ağzına gelmiştir... Herkes bilir ki, kutsal iftar sofrasının bir ağırlığı, düzeni vardır. Dedikodu yapılmaz. Aşktan, cinsellikten konuşulmaz. Haydi onu da geçtim. Bu görüntülerin Kadir Gecesi'ne girilmişken, 13 aslan gibi askerimiz şehit olmuşken yayınlanmasına ne demeli? Magazin iftarlarının şeklini şemalini iyi bildiğimden, bu tür davetlere icabet etmem. Görüntüleri izleyince Şahin Özer'in iftar davetine katılmamakla ne denli doğru karar verdiğimi bir kez daha anladım.
Bugünkü Tüm Yazıları
Böyle iftar sofrası mı olur?
Yayın tarihi: 9 Ekim 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/09/gny/haber,A49B60C021804E2F936E6F0EFC9ECC3A.html
Tüm hakları saklıdır.