Hayaletlere değil sizlere oynamalıyız!

Tiyatro Kedi'nin yeni oyunu 'Müzikaldeki Hayalet' 18 Ekim'de seyirciyle buluşacak. Jack Sharkey ve Dave Raiser'ın 'The Pinchpenny Phantom Of The Opera' adlı eserinden Türkçe'ye uyarlanan oyunu Hakan Altıner yönetiyor. Oyun ekibini provalar esnasında yakaladık ve başrol oyuncuları Deniz Türkali, Demet Tuncer ve Atılgan Gümüş'le keyifli bir sohbete daldık...

İNCE BİR MESAJI VAR!
* Oyunun konusu nedir?
DENİZ TÜRKALİ: Eski bir opera binasını işleten bir müdür, ucuz maliyetli müzikaller sahneye koyuyor ve her seferinde ünlü bir şarkıcıyla anlaşıyor. Amacı para kazanmak ve o parayla 'Romeo ve Juliet'i sahnelemek. Ama tiyatro bir konser alanına dönüşüyor.
ATILGAN GÜMÜŞ: Oyunun ince bir mesajı da var. Günümüzde zor ayakta duran özel tiyatroların hayatta kalabilmek için nasıl mücadele ettiklerini de gösteriyor. Bir sahnede para kazanmak için konser veriyorlar ve diyorlar ki, "Meşhur biri lazım, halk ona geliyor." (Gülüyor) Toplumumuzun hala kanayan yarası bu durum.

* Hangi rolleri canlandıracaksınız oyunda?
D.T.: Ben operanın 300 yaşındaki hayaletiyim. Ünlü bir soprano olan Christin Samuel adlı bu hayaleti kocası kendisine ihanet ederken yakalayıp öldürmüş. O öfke ile kadının yardımcısını da öldürmüş. İkisi de bir türlü öbür tarafa gitmiyor. Tiyatroya gelen ve Demet'in oynadığı beş ayrı kadın karakterini bir şekilde defetmeye çalışıyorum.
A.G.: Ben tiyatronun sahibi Gaston'um. Ulvi bir amacı varmış gibi gözükse de, bu amaca ulaşabilmek için her yola gidebilecek, kaypak bir muhterem.
DEMET TUNCER: Ben oyunda beş ayrı karakteri canlandırıyorum. Diva pozlarında olanlar da, uçuklar da burada. Oyunun içinde bol dans ve canlı orkestra var.
A.G.: İnşallah seyirciyle buluşur. Çünkü seyircinin ayırdığı vakte, zekasına ihanet etmeyecek bir oyun bu. Demet T.: Vefasız olan seyirci olmasın. Biz bu oyunu hayaletlere değil, dolup taşan seyirciye oynayalım.

* Oyundaki gibi bir hayalet olmak ister miydiniz? Olsanız nereye girerdiniz ilk?
D.T.: Çok isterdim. Her yere girerdim. Yalnızca hayalet olarak değil ben olarak dünyada herkes, her şey ve her yerde olmak istiyorum. (Gülüyor) A.G.: Ben istemezdim. Böyle bir dünyada, her gün başka bir acıya tanık olacağıma, miladımı doldurup terk-i diyar eylemeyi tercih ederim. Demet T.: Ben yapımcıları dolaşırdım. Cast'ı yapılmamış filmlere, dizilere bakardım. CV'mi de en üste koyardım. 'Demet'i ara' diye notlar bırakırdım onlara. (Gülüyor)

DELİ BU KIZ YA!
* Sibel Bilgiç ve Yeşim Salkım'dan sonra bu sezon başrolü Demet Hanım'la paylaşıyorsunuz. Elektriğiniz tuttu mu Atılgan Bey?
A.G.: Çok tuttu. Demet'in şu anda oynadığı karakterleri onun gibi canlandırabilecek 3 ya da 5 kişi var Türkiye'de. Demet T.: İkincisini söyler misiniz efendim?

* Tam ben soracaktım..
D. Tuncer: Evet, ikincisini alalım. (Gülüyor)
A.G.: İsim söylemeyeyim.
D. Tuncer: Üçüncüsünü alalım o zaman.
A.G.: (Gülüyor)

* Beşe kadar yolu var...
D. Tuncer: Hadi!
A.G.: 3-5 kişi dedim işte!
D. Tuncer: Tamam ya!
A.G.: Deli bu kız ya! (Kahkahalar)